
"(...) Varlığı kendisinden (el- vücûd mâ li'ş-şey' min zâtih) ve varlığı başkasından (el-vucûd min gayrih; lâ kıvâm lehû binefsih) ayırımına giderken Gazzâlî, zorunlu ve mümkin varlık kavramlarına açık biçimde atıfta bulunmaktadır. Varlığı başkasından olanın zâtına yani mahiyetine nispetle sırf yokluk olduğunu, mevcûdiyetinin ancak varlığını borçlu olduğu Varlığa nispetle ileri sürülebileceğini öne süren Gazzâlî, buradan itibaren İbn Sinâcı terminolojiden uzaklaşmaya başlayarak mümkün varlığın ontolojik bir gerçekliğinin olmadığını iddia eder. (...) Sonuç olarak Gazzâlî'ye göre Gerçek Varlık Allah'tır (fe'l-Mevcûdu'l-Hak hüve'llah te'âlâ). Tıpkı Gerçek Nûr'un Allah olması, ondan başka nûrların yalnız ve yalnızca mecâzen nûr adını alması gibi... (...)"