ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT
ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT

Allah'ın Elçisi Hz. Muhammed

Muhammed Hamidullah

Yayınevi:Beyan
Baskı Yılı:2012
Alıntı Sayfası: 70-71
ISBN: 978-975-473-283-3
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 2063

Gelecekteki halife Ömer'in İslam'a girişi de farklı olmuştu. Otuz yaşına yaklaşan Ömer, sevgilerinde de nefretlerinde de aşırı davrandığı bir çağındaydı. İslam'ın ne olduğunu dinleyip anlamadan, ailesinden bile olsa, Müslümanlara eziyet ediyordu. Bir gün, bütün sorunların kaynağı olan Muhammed'i öldürmeye karar verdi. Baştan aşağı silahlanarak onu bulmak üzere dışarı çıktı. Yolda akrabalarından birine rastladı ve ona aldığı kararı anlattı. Bu kişi, İslam'a girmiş olup henüz bunu gizli tutan bir Müslüman'dı. Ömer bir şeye karar verdiğinde onu bundan vazgeçirmeye çalışmanın işe yaramayacağını çok iyi biliyordu. Bu yüzden ona şöyle dedi: "Ömer, Muhammed'in ailesiyle bir çatışmaya girmeden önce sen kendi evini düzene sok, çünkü kız kardeşin ve kocası Müslüman oldular!" Bu beklenmedik haber onu öyle öfkelendirdi ki her şeyi unutup doğruca kardeşinin evine gitti. Kapıda, içerden gelen, hazin bir eda ile okunan Kuran-ı Kerim sesini duydu ve verilen haberin doğruluğuna inandı. Kapıyı o kadar şiddetli vurmaya başladı ki içeridekiler dehşete düştüler. Kuran'ı onlara öğreten kişi derhal bir yere gizlendi ve enişte kapıyı açtı. Ömer öfkeyle sordu: "İçeride ne şarkısı söylüyorsunuz" "Hiç, aramızda konuşuyorduk" cevabını aldı. Bunun üzerine daha da öfkelenen Ömer eniştesine bir tokat atıyordu ki kız kardeşi araya girdi, ve eniştesi yerine kardeşini tokatlamış oldu. Yaralanan kardeşinin yüzündne kanlar aktığını gören Ömer çok üzüldü. Bir kadının, hele sevgili kız kardeşinin canını acıtamayacak kadar asil bir ruha sahipti. Kız kardeşi ise, yaralı bir dişi aslanın kükreyişi gibi haykırarak şöyle dedi: "Evet! Biz İslam'ı kabul ettik. Şimdi ne yaparsan yap!" Pişmanlığın etkisiyle iyice yumuşamış olan Ömer, kibarca kardeşinden az önce okudukları şeyin metnini istedi. Kardeşi ise hala çok çok kızgındı. Bu yüzden ona şöyle dedi: "Sen bir müşriksin, o halde necissin Bu kutsal sayfalara elini süremezsin!" Ömer: "Ben artık dininize düşman değilim. Lütfen bana onları tutmak için ne gerektiğini anlat." karşılığını verdi. Kardeşi ise sadece şöyle dedi: "Git, önce temizlenmek için yıkan!" Ömer derhal gitti ve denileni yaptı. Bu sefer ailesi ümitlenmeye başladı. Olanları unutup affettiler. Temizlenip geldiğinde kardeşi ona Kuran'dan bazı bölümler verdi. Okuduklarından çok etkilenen Ömer: "Siz İslam'a girmek için ne yapıyorsunuz?" diye sordu. Az önce ona görünmemek için saklanmış olan Kuran öğreticisi ortaya çıktı ve şöyle dedi: "Bir iki gün önce Peygamber, sıkıntı ve keder içinde Allah'a "Ey Allah'ım! Beni Ebu Cehil veya Ömerin hidayete ermesiyle güçlendir!" diyerek yalvarıyordu. Ümit ederim ki bu asil duadan faydalanacak talihli sen olacaksın. Benimle geli seni Hz. Peygambere götüreyim." O sırada mütevazı fakat gayretli Erkam'ın evinde saklanmakta olan Hz. Peygamberin yanına gittiler. Eve geldiklerinde içerideki Müslümanlar Ömer'in sesini duyunca korktular. Fakat o onlara: "Korkmayınız! Ömer tek başınadır, siz ise kalabalıksınız" dedi. Ömer içeri girer girmez Hz. Peygamber onu sıkıca kucakladı ve şu soruyu sordu. "Ey Ömer, ne kadar zaman daha böyle hata yapmaya devam edeceksin?" Hz. Ömer bu soruya kelime-i şahadet getirerek cevap verdi. Bu hiç beklenmedik durum karşısında orada bulunan Müslümanlar neşe ve sevinç içerisinde "Allahu Ekber!" diye bağırmaya başladılar.

amazon.com.tr'deki Bunuokudunmu dükkanından satın almak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.