Avusturya Veliahdi’nin Saraybosna’da bir sırp genci tarafından vurulması ile başlayan Umûmi Hard’de Cemal Paşa Fransızlarla, Enver Paşa ise Ruslarla anlaşmaya çalışıyordu.
“Alman sefiri bunu haber alınca, İmparatora telsizle bildirmiş ve bir emr-i vâki ihdasına lüzum görülmüştü. Alman harb gemilerinin yurdumuza sığınması, bu planın icablarına uygun icra edilmişti.
Goben ve Breslav bir defa İstanbul limanına girip de bizi müşkil bir duruma sokunca, Alman amirali Soşon da gemileri enterne etmeğe yanaşmayınca, Talât Paşa’nın bulduğu bir formülle, ancak muvakkaten tarafımızdan kiralanmış olan bu harp gemileri ile, Alman bahriye zabitan ve erleri Osmanlı İmparatorluğu emrine girmişlerdi. Rus, Fransız, İngiliz sefirlerinin müteaddit müracaatları, protestoları para etmeyince, sefirler memleketimizi terk etmişlerdi. İşin vahim neticesini gören ve bizim muhtemel bir anlaşmamızın önüne geçmek isteyen Alman Amirali Suşon Paşa, Donanmamızın manevrasını kasten Karadeniz’e nakletmiş ve Türk bayrağı altında seyreden bu harb gemilerine bir Rus nakliye gemisini batırtmış, sonra Rus torpidolarını takiben Sivastopol harp limanını bombardıman ettirmişti. Bu Karadeniz faciası vuku bulmakla Alman Erkân-ı Harbiyesi’nin, Türkiye’yi zorla kendileri tarafından harbe sokmam tasavvuru, kuvveden fiile çıkmış, olanlar olmuştu.