ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT
ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT

Bir Mektup Geldi O'ndan - Kur'an'ın Anlamına Yolculuk

Ekrem Demirli

Yayınevi:Fikriyat
Baskı Yılı:2025
Alıntı Sayfası: 126-127
ISBN: 978-625-95633-2-9
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 26
Post

Hadiseyi tam anlayabilmek için tekrar İbnü'l-Arabî'nin perspektifine dönmek gerekir: Hz. Mûsâ gerçekte Hızır'ın gösterdiğinden daha değersiz veya aşağı bir şey söylemiş, bu nedenle yolculuk sona ermiş değildir. Hz. Musa Hızır'a göre daha geniş ve daha gerçek bir ihtimalden (vüs'at) söz etmiş, Hızır ise aralarındaki 'vecih' farkını görmüş, bunun üzerine yolculuk o anda 'maksadına' vararak sona ermiştir.

Hz. Mûsâ 'isteseydin alırdın' deyip bir zorunluluktan söz ederek Hızır'ın tavrını yanlış bulmuş veya onu itham etmiş veya gösterdiği dersi anlamamış değildir. Mûsâ Hızır'ın ahlâkını  anlamış, fakat ahlâktaki iki tarza dikkatimizi çekerek zihnimizi terakki yoluna döndürmüştür (terk): Birincisi fütüvvet yani sabiliğin iktiza ettiği bencilliğin ve itimatsızlığın kırılması üzerine kurulu diğerkamlık ahlakıyken öteki daha üstün bir ahlâka işaret eder. Hikayede dikkatimizin çekildiği büyük ahlâk, bu ikinci ahlâk olmalıdır. Buna fütüvvetin bir ileri merhalesi olmak üzere 'racul' veya 'raculiyet' (adamlık, yetkinlik) ahlâkı diyebiliriz. Racul ahlâkı, ahlâkta herhangi bir kuralı veya formu dikkate almaksızın tecellinin takip edilmesini iktiza eder. Şeriat kuralları bile bazen farklı formlar kazanabilirken ahlâkta değişim olmayacağını düşünmek katı bir 'zâhirilik' olabilirdi. Racul ahlâkı bunu aşarak ahlâkı formsuz ve suretsiz düşünmenin getirdiği yüksek sorumluluğu insana yükler. Tasavvuf terimleriyle ahlâkın iki kademesini izah edecek olsak birisine 'ibnü'l vakt ahlakı' ötekine ise 'ebu'l-vakt ahlâkı' (ahlâkın belirli bir formun ötesinde oluşu) diyebiliriz.

amazon.com.tr'deki Bunuokudunmu dükkanından satın almak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.