1965 seçimleri arefesinde Hatay'da faziletli bir imam efendi şöyle bir rüya görür:
Cuma namazını kıldırmak üzere cüppesini giyer, sarığını sarar, besmele ile evinden çıkar. Bir de ne görsün, caminin giriş kapısı önünde askerî kıyafetleriyle birkaç paşa içeriye girmek üzere postallarının bağını çözmektedir. Yaklaşınca heyecanı ve ürpertisi daha da artar; çünkü paşalardan biri Mustafa Kemal'dir.
Hepsiyle tokalaşır ve içeri girerler.
Mustafa Kemal Paşa hutbeyi kendisinin okuyacağını söyler. İmam efendi ne diyebilir? sünneti kılarlar. Mustafa Kemal hutbeye çıkar ve muhteva itibariyle sert bir hutbe okur; laiklikten, irticadan bahseder, ses tonunu arttırarak birilerine çatar... Yüz hatları gergin olarak hutbeyi bitirir, minberin merdivenlerinden inmeye başlar.
İmam efendi âdaba uygun olarak namazı kıldırmayı da ona teklif etmek durumundadır, fakat tedirginliği daha da artmıştır.
- Buyurun Paşa hazretleri, namazı da kıldırın.
- Hayır namazı siz kıldırın.
İmam efendi biraz rahatlamıştır, mihraba geçer, olan biteni unutmaya çalışarak "Allahu ekber" der ve namazı kıldırır. Sonra sünnetler, sonra tesbihât, sonra da dua...
Birlikte çıkış kapısına yönelirler. Paşa'nın yüz hatları yine gergin, önüne bakıyor, konuşmuyor... Tam ayrılacakları sırada bir avuç parayı imam efendinin eline sıkıştırır ve diğer paşalarla birlikte uzaklaşır...
İmam efendi kan ter içerisinde uyanır. "Hayırlara gitsin" der ama bu dehşet verici rüyayı, özellikle de eline tutuşturulan sıkıntıyı arttırıcı parayı bir şeye yoramaz. Oturur, o yıllarda İstanbul'da yüksek tahsilini yapmakta olan hafız oğluna mektup yazıp rüyayı aynen anlatır. Talebi Cerrahi âsitanesi şeyhi Fahrettin Efendi'den rüyanın tabirini öğrenip acele kendisine yazmasıdır. Fahrettin Efendi rüya tabirinde yed-i tûla sahibi bir zattır.
Şeyh Efendi tebessüm ederek tabire başlar:
- Korkulacak bir şey yok. Bu siyasî bir rüyadır. Önümüzde seçimler var. Halk partililer bu seçimde de Müslümanlar aleyhinde çok konuşacaklar, tehdit edecekler; hitabet (hutbe) ona işarettir. Mihraba geçip imamlık yapsaydı o müşkil bir mesele idi, çünkü orası siyasî liderlik ve iktidara işarettir; önemli olan imamettir. Namazı hoca efendi kıldırdığına göre seçimi muhalifler kazanacak.
Eline tutuşturulan paraya gelince, orada da tedirgin olunacak bir şey yok, pederinizle alakalı bir şey değil. Seçimlerden sonra gelen hükümet imamların, Diyanet mensuplarının maaşlarına zam yapacak...
1965 seçimlerini muhalifler (AP) kazanıyor ve imamların maaşına zam geliyor.