Baş, zâhirî ve batînî tüm güçler için bir yerdir. Her gücün bir otoritesi, hükmü ve övüncü vardır ki bunlar bir güç için diğer güçlere karşı üstünlük sağlar. Bu durum, hükümdarın sarayının çarşıdaki diğer evlerden yüksek olmasına benzer. Allah, o güçlerin baştaki yerlerini farklı farklı yapmış, böylelikle üstü, önü, ortası ve sonuyla başın tümünü kaplamışlardır. Daha önce belirttiğimiz gibi, her gücün kendiliğinde bir izzeti, otoritesi, büyüklüğü ve başkanlığı vardır. Bu nedenle başın tümünün tevazu ve Allah'a boyun eğme duygusuyla mesh edilmesi gerekir. Bu yorum, farklı mekânlara yerleşmiş bu güçleri taşıması bakımından bütününe yayılan bu başkanlık nedeniyle başın bütününün meshinin farz olduğunu düşünen insanın görüşüdür. Mesh bütüne yayıldığında, her gücün kendi iddiasıyla ilişkili özel bir mesh gerçekleşir. Böylece insan, başın her parçasına özgü mesh ile o parçayı kendisine ait taşkınlıktan alıkoyar. Böylelikle insan, meshi bütün başa yayar [bütün parçaları taşkınlıktan alıkoyar].
Valileri işleri hükümdara döndüğü gibi, başın üstünde bir baş olduğu düşünülebilir. Hükümdar valileri yöneten kişidir. Böylece her vali, üzerinde kendisinden daha üstün ve kendi otoritesi üzerinde otoritesi olan bir yönetici bulunduğunu görür. Söz gelimi musavvire gücünün hayal gücü üzerinde bir otoritesi vardır. Dolayısıyla o, hayal gücünün başkanıdır. Bilginlerden böyle düşünen kimseler, başına bir kısmının mesh edilmesi gerektiği görüşüne varmıştır. Bu da başın en üst tarafını meshetmektir.
Arkadaşlarımız, [başın bir ksmını meshi kabul ederken] bu kısmın sınırı üzerinde görüş ayrılığına düşmüştür. Her arif, Allah'ın bu güçlerin mertebesi hakkında kendisine verdiği algıya göre konuşur. Dolayısıyla, gördüğü ve dikkate aldığı şeye göre hareket ederek bu ibadette meshi kabul etmiştir. Mesh zelil olmak, büyüklüğü ve haşmeti, kulluk ve tevazuyla gidermek demektir. Arif, ibadet temizliğinde, Rabbine kavuşmak ister. Çünkü namaz kılan kişi, Rabbiyle karşılıklı konuşma makamında bulunur. ;Bu konuşma ise, temizlenmeyle amaçlanan kavuşmadır [vuslat].