Çaresini bulamadığım bir hızı var hayatın. Durup üzülmeye bile izin vermiyor. İçimde kurulu bir adım-ölçer sanki. Devasa şehri adımlarken hızım hiç değişmiyor. Hep koşturuyorum. Sabahları aynı ritimle işe yetişmeye çalışırken, aynı ritimle dualarımı okuyorum. Obsesyonlarım, evhamlarım canlanmasın diye, sevdiklerimi Allah'a emanet ederken okuduğum dualar... Bu sabah yine o duaları okurken farkettim ki, ilkokul çocuklarının ezbere söylediği sabah andımız gibiler. Dilim söylüyor ama ne söylediğimi bilmiyor. İçimdeki adım-ölçerin hızına yetişmeye çalışan dilim, kafamda kapıda kaç hasta bekliyor sorusu ya da başka başka şeyler... Kalbi Allah'a çevirmek ne kadar zor. Oysa hızımı yavaşlatabilsem, etrafımda binalar, sokak tabelalalrı, sağımdan solumdan hızla geçen arabalar olmasa. Asfalta değil toprağa basıyor olsam yavaş adımlarla. Şimdiye kadar kokusunu duymadığım ağaçlar, sesini duymadığım kuşlar olsa etrafımda.
İzdiham Ekim-Kasım 2017
Zehra Betül
Yayınevi:
Baskı Yılı:2017
Alıntı Sayfası: 60
ISBN:
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 1247