Bir de bunlar Hasankale'ye dahil olup orada sual eylediler. Meğer bu şehrin ters adamları var idi. İçlerinden biri de "Ben keşiş filan bilmem" dedi. Öbürü "Çünkü bu adam Hak âşıkıdır dersin. Ben onu tecrübe ederim," deyip bir sağ adamı tabuta koyup musallaya koydular. Kerem bu ahvali görüp Sofu'ya "Sofu kardeş, getir şu benim sazımı, zira, bizi imtihan edecekler," deyip aldı sazı eline, bakalım ne dedi?
Aldı Kerem,
Gider olmuş bu yerlerden
Götürürler dertli dertli
Terk eylemiş kavm ü kardeş
Dolaşırlar dertli dertli
Biz giderken yolumuza
Hata geldi dilimize
Bir cenaze önümüze
Getirirler dertli dertli
Biraz adam bir araya
Dizilmişler üç sıraya
Yolumuz uğrar oraya
Görüşürler dertli dertli
Baktım bunların lâfına
Sözlerimin hilâfına
Cenazenin etrafına
Birikirler dertli dertli
Terk etmiş kavm ü kardeşi
Akıtmış gözünden yaşı
Nedir bunun burada işi
Söyleşirler dertli dertli
Kimi ağlar kimi güler
Kimisi sakalın yolar
Kimisi göz yaşın siler
Ağlaşırlar dertli dertli
Bize bunlar geldi derler
Aslı Han'm yolda derler
Sofu bizi aldatırlar
Görüşürler dertli dertli
Bak şu feleğin işine
Neler getirdi başıma
Çıkmış musalla taşına
Ağlaşırlar dertli dertli
Kerem Dede der gezerler
Şimdi tabutun düzerler
Gider kabrini kazarlar
Ağlaşırlar dertli dertli
deyip kesti.
Bir de bunlar Kerem'e, "âşık gel cenaze namazını kıldır da öyle git," dediler. Kerem, "Kıldırayım, amma ölü niyetine mi? Yoksa diri niyetine mi?" dedi. Onlar, "Canım hiç cenaze namazı diri niyetine kılınır mı?" dediler. Kerem dahi "Niyet ettim cenaze namazına," deyip durdu. Namaz tamam olunca birisi gelip Kerem'in ensesine hüdai bir sille vurdu ki Kerem'in gözünden ateş çıktı. Kerem "Ne vuruyorsun?" dedi. Bunlar "Sağ adamın namazı kılınır mı?" deyip tabutu açtılar. Bir de baktılar ki Hak Tealâ Kerem'in yüzü kara çıkmasın diye o adamın ruhunu kabzeylemiş. Onlar bu hali görüp Kerem'e "Ne yapalım, günahımızdır," dediler. Kerem onlara Keşiş'i sual eyledi. Onlarda "Bir türkü söylersen sana haber veririz," dediler. Kerem aldı sazı eline, bakalım ne dedi?