Bütün zahir oluşlar, "iç"ten "dış"a doğrudur. İçte olan dışı etkiler, dışta olan da içi... Dolayısıyla ne içi ne dışı ihmal edebiliriz. İç ve dışa kıymetleri nispetinde değer vermek önemli. İçe daha çok vurgu yapmamız, modernizmle yaşanan ihmalin sonuçlarını gidermek içindir. Bugün "iç"in inşası gibi bir önceliğimiz var. Günlük hayat pratikleri bu ihtiyacın ne kadar elzem olduğunu gösteriyor. Ticarette, kültürde, siyasette olmayan bir "iç"in boşluğuyla dövünüyoruz. Yasalarla, polisiye tedbirlerle kapatmaya çalıştığımız ama kapatamadığımız boşluklar... Hayır, sadece kanunlarla buradan çıkamayız. Mayasız bir insan var karşımızda; mayasız, dolayısıyla olmayan... İnsan olmayınca yasa ne yapsın!? Hem yasa da var, daha iyi bir anayasa arayışı bitmiyor. Temel sorun bu değil ki! Yasa dışı fiil, kötü olarak görülmediğinden yasa çiğnenebiliyor veya yasadaki boşluklardan yararlanılıyor. Bir de Hz. Peygamber (SAV)'in hayatından şu sahneye bakın! Bir hanımefendi Hz. Peygamber'e gelir, "Efendim, büyük günahlardan birini işledim, cezamı istiyorum" der. "Git, tövbe et!" denir kendisine. Kadının hassasiyeti ve Efendimizin inceliği çok şey söylüyor: Yasa karşısında teslimiyet ve yasanın uygulanmasındaki hassasiyet...
Hayatın Satır Araları Modern Zamanda Kendini Bulmak
Mahmud Erol Kılıç
Yayınevi:Sufi Kitap
Baskı Yılı:2013
Alıntı Sayfası: 31
ISBN: 978-605-5215-44-6
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 1899