Bir zaman susuyoruz.
Söz bitiyor bazen.
Sözün gücü de derde derman olmaya yetmiyor demek.
Yetmiyor ya şu yaşadığımız günlerde ne çok konuşan var. Niçin konuşuyor bu adamlar, ne diyorlar? Sayısına bereket bir sürü TV kanalı, bir yığın konuşmacı-tartışmacı-politikacı-uzman-bilirkişi-akademisyen-artist... Tiraj toplamı otuz senedir artmamış olsa bile bir sürü gazete, mecmua. Keyif ekleri, pazar ekleri, bulmaca ekleri.
Car car konuşuyorlar.
Demek bunların fıstığı kurumuş; bunlar keçeyi sudan çıkarmışlar; köşe yazarları köşelerine kurulmuş, purolarını yakmış, dumanını şu Rüzgarlı Pazar'ın rüzgârına savurarak, Duran misali el kadar sabilerin suratına üfürerek ahkâm kesiyorlar.
"Susun ulan" diyesi geliyor insanın; Mehmet Akif'in gözyaşları geliyor aklıma "Sus ey Bülbül" diyen merhamete boğulmuş kalbi.