Daha evvel de belirttiğimiz gibi Küllî İmkân sonsuzdur ve sınırsız olması dışında başka bir şey olamaz, o hâlde onu başka türden kavrama çabası onu hiç anlamamakla sonuçlanmaya mahkumdur. İşte bu bütün Batı'nın felsefi sistemlerini metafizik, yani küllî bakımdan aynı oranda yetersiz kılan şeydir; daha önce de tekraren belirttiğimiz üzere, bu sistemler sınırlı ve kapalı olup kendi unsurları bakımından nispeten belli bir değere haizdirler; ancak onlar bütün olarak ele alındıklarında tehlikelere ve yanılgılara sürüklerler; çünkü onlar olduklarından daha fazla bir şeymiş gibi kendilerini takdim ederler ve kâmil gerçekliğin tam bir ifadesi olmak isterler. Elbette, hususi olarak incelemek gerektiğinde bazı imkân dairelerini dışarıda bırakma hakkımız vardır; bilimlerin de zaten zorunlu olarak yaptığı budur; ancak yanlış olan, ele alınan bu kısmın Küllî İmkânın bütünü ile özdeş olduğunu iddia etmek ve her halükârda mahdut olan ferdî idrakin ötesinde bulunan şeyi inkâr etmektir. Buna rağmen bu sistematik hata, bazısında az bazısında çok olmak üzere bütün modern Batı düşüncesinde tevarüs edeen temel bir niteliktir ve dahası saf metafizik nizamın öğretileriyle -kelimenin günlük kullanımıyla- felsefî düşünce arasında hiçbir ortaklık olmamasının temel sebeplerinden biridir.