ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT
ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT

Yarınki Türkiye

Nurettin Topçu (Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi, İsmail Kara)

Yayınevi:Dergâh Yayınları
Baskı Yılı:2019
Alıntı Sayfası: 212
ISBN: 978-975-995-248-8
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 1135
Post

Saadetle faziletin ikisi de ruhun kurtuluşu gayesine bağlıdır. Öyleyse nasıl birbirine karşı durabilirler? Belki saadet fikri, dar ve iptidaî şuurların aradığı, zaman içinde muvakkat bir kurtuluş olduğu halde, fazilet, ebedîliğe susamış iradenin olayların ötesine geçerek sonsuza bağlanmak isteyen başkalarını kurtarış içinde kurtuluşudur. Zorba-esir saadeti arıyor ve fazilete gülüyordu. Çünkü o, zaman içinde kısır ve muvakkat varlığını korumak için, bizdeki sonsuzluk iradesinin kaynağı olan hayatî merak ve sıkıntıyı kendinde öldürmüştür. Faziletten ayrılan saadet kurtarıcı değil, belki ruhî kuvvetlerin tükendiği yerde yeisi, daha karanlık bir yeisle avutucudur. Ruh muzdaripken duyularla avunmak, ancak ruhu unutmak ve ruhtan uzaklaşmak için tutulan yoldur. Bu, kendi hakikatimiz önünde yenilmektir. Yenmekse ızdırabı yaşamaktır. Peygamberler, saadet getiricileri değildir. Onlar, ümmetlerinin mesuliyetlerini üzerlerine alanlar, ruhların ızdırabına ümmetlerinin ızdırabını da katarak, sonsuzluğa kavuşmak için, sonsuzun mesuliyetini yaşamak lâzım olduğunu bilenlerdir. Yaşayanlarla yaşatanları ayıralım. Ruh dünyasının kahramanları, bizim hayat kanunlarımızla yaşamıyorlar. Yaşatmak için bazan yaşamamak lâzımdır. Başkalarının mesuliyetini üzerlerine alanların arkasından yarı şuurla koşan kalabalığa bakın. Bir ruhtan çıkıp bütün bir halkın ruhunu çeken vecdi sade bir duygu halinde anlamak imkânsızdır. Cemaatleri sürükleyen bu insanlar "bir şey istemiyorlar. Onlar, cemaatleri arkalarından itmek için zorlamıyorlar. Sade varlıkları bir çağırıştır."

amazon.com.tr'deki Bunuokudunmu dükkanından satın almak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.