ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT
ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT

Yorgun Savaşçı

Kemal Tahir

Yayınevi:Ketebe
Baskı Yılı:2022
Alıntı Sayfası: 257
ISBN: 978-625-8159-91-2
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 333
Post

Balıkesir'den çıkıp nasıl bir yarına bağlı olduğu hiç kimse tarafından kestirelemeyecek bir bulanık geceye girdiler.

Yorgun hırıltılarla rampaya saran lokomotif, ocağında yanan odunların kıvılcımlarını, uzun bir sorguç gibi savurmaya başlamıştı. Servis vagonunun yapışkan sıcağı, yolcuların yüreklerindeki sıkıntıyı arttırıyor, hiçbirinde konuşma gücü bırakmıyordu. Gittikleri yönde gökyüzü kara bulutlarla kaplıydı. Uzaktan uzağa gök gürültüleri duyulmakta, daha sık çakan şimşekler birbirlerini kovalamaktaydı.

Teğmen Faruk, Komutan'ın önüne temiz bir mendil serdi. Üstüne tulum peyniriyle kirazdan ibaret akşam yemeğini koydu.

Bekir Sami Bey'in yüzünde, ölü bekleyenlerin kapalı yorgunluğu vardı. Pantolonu ütüsüz, potinleri boyasızdı. Sabahleyin kullanılmış bir jileti bardakta bileyerek traş olduğu halde, Enver Paşa'nın orduyu gençleştirmesinden sonra kurmayların ateş boylarında bile korudukları kılık düzgünlüğünü yavaş yavaş yitiriyordu.

Birkaç lokmadan sonra tıkanmış olmalı ki Bekir Sami Bey, mataranın kupasıyla su içip çekildi. Cemil'den bir sigara istedi:

"Filintanız yok mu sizin?"

"Yok Efendim. Bir uygununu bulamadık Bandırma'da..."

"Evet. Akhisar'da ilk işimiz birer filinta uydurmak olsun! Birer de hayvan ister." Dışarıya kıvılcımlar uçuşan karanlığa baktı. "Bu gidiş çeteci olma gidişi galiba Cemil Bey..."

"Başka çare bulamazsak oluruz efendim!"

amazon.com.tr'deki Bunuokudunmu dükkanından satın almak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.