Her şeyden önce şu "Çankaya'ya davet edilmeme"ye gösterilen ve bence çok şey söyleyen bir tepki var. Düşünün, bir yandan iktidara "onlar" geldiği için Türkiye'yi terk edebileceğinizi söylüyorsunuz, bir yandan da "onlar"ın en tepesinde yer alan "O"nun sizi davet etmediğinden yakınıyorsunuz. Bu durumda şöyle bir akıl yürütme gayet meşru olacaktır: "İktidar temsilcileri, Fazıl Say'la onun için belli ki önemli olan ilişkileri sıcak bir biçimde yürütmüş olsaydı, sanatçı böyle bir tepki göstermeyecekti."
Bence işin bu yanı iki şeyi açık bir biçimde gözler önüne serdi: Birincisi Fazıl Say iktidarlar ve güç odaklarıyla ilişkiyi önemsiyor, ki bu bağımsız bir sanatçı için nâkısadır. İkincisi, Fazıl Say'dan etrafına yayılan "güçlü ego" sinyalleri aslında aldatıcıdır. Güçlü öyle bir ego, "beni niye çağırmıyorlar"ı değil, "benim için önemli değil"i öne çıkarırdı.