Dört gün boyunca Yesrib Kuba'ya aktı. Ne bir hükümdar, ne bir melik idi. Herkes gibi sade giyimli, yalınkat tavırlı bir beşer idi. Lakin bütün halk aşkına düşmüş gazel yaprak gibi üzerine titriyordu. Aşk denilen şeyin ne olduğunu anlıyordum. Yesrib'de inanan herkesin dilinde ve gönlündeydi. Artık dikişlerini onun iğnesiyle dikiyor, tarlalarını onun sabanıyla sürüyorlardı. O bir ışıktı da karanlık kalpleri aydınlatmaya gelmişti. Yesrib'de çörek otundan güneşe kadar her şeyin adı o olmuştu. Bütün hayatlar toplansa ve damıtılsa, geriye o kalırdı. Konuşulan da, konu da o olmuştu. Dünya kemiğe dayanmış da o hayata atılan kement, kum fırtınaları göz kapaklarından vurulmuş da o önünde bent idi. Onsuz bahar dallarını kuru ayazlar boğacak, onsuz ana rahmindeki ceninler hayatsız doğacak sanılıyordu.
Mihmandar / Bir Eyüp Sultan Romanı
İskender Pala
Yayınevi:Kapı Yayınları
Baskı Yılı:2014
Alıntı Sayfası: 52-53
ISBN: 978-605-5107-35-2
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 1916