İmâm Kuşeyri der ki: Aklın yıldız mesâbesindeki ışığı şeytanı kovar. İlmin ay mesâbesindeki ziyâsı kalblerin basîreti ve nûrlarıdır. Mârifetin güneş mesâbesindeki nûrları, âriflerin gönüllerine doğar. İşte ledünnî ilim, zâhiren bilinen bir sebep olmaksızın kalb evine doğan bu ilimdir. Kalbin iki kapısı vardır: Birisi dışa, diğeri içe açılır. Kalb dışa açılan kapıdan duyu organları aracılığı ile ilim elde eder. İçe açılan kapıdan ilhâm yoluyla bilgi alır. Kalb, içine beş ırmak akan bir havuza benzer. Havuzun suyu bu beş nehrin suyundan oluştuğu sürece, bulanıklıktan uzak kalamaz. Fakat su, havuzun kendi içinden çıkarsa tertemiz ve berrâk olur. Kalb de böyledir; ilmini zâhirdeki beş duyu organı vasıtasıyla aldığı sürece şek, şüphe ve bulanıklıktan ârî olamaz. Fakat kalbin ilmi, feyz yoluyla kendi özünden hâsıl olursa, bulanıklık ve şüphe ortadan kalkar. Daha saf ve temiz olur.
Rûhu'l Beyân - Cilt 1
İsmail Hakkı Bursevî
Yayınevi:Erkam Yayınları
Baskı Yılı:2015
Alıntı Sayfası: 213
ISBN:
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 744