Bir başkasının içinde bulunduğu sıkıntıyı, keyifsizliği, üzüntüyü, mutsuzluğu hemen seziyor ve ona bir cevap verme, onun ağrısını sızısını dindirme yönünde bir iştiyak duyuyoruz. Buna psikolojide "empati" diyoruz. İnsan, dilin içinde yaşamakla insanlaşmıştır. Empati kavramının yaslandığı asli mekanizma ise aynalama (mirroring) tepkimiz. İnsan başkalarının gözlerini ödünç alarak görmeyi öğrenir. Gözler, öğretileni görür. İşte bu yüzden, trajik bir şekilde, dünyayı gerçek anlamda görmeden göçüp gitme ihtimali çok yüksek canlılarız. Kimileri ancak ileri yaşlarda doğar, kimileri de doğmadan ölür. İnsanın büyümesi ve "süregelen doğum"u ben ve ben-olmayan arasındaki sınırları inşa edebilmekten geçiyor. Duygularım, arzularım, seçimlerim, dünya görüşüm ve değerlerim gerçekten bana mı ait? Kendi sesinle haykırdıysan, kendi gözyaşlarınla ağladıysan, kendi gözlerinle gördün ve kendi düşüncelerinle düşündüysen, kendi rüyalarınla uyudun ve kendi dualarınla yakardıysan, sana ait bir ömür sürdün demektir.
Ruhun Derin Yaraları
Kemal Sayar
Yayınevi:Kapı Yayınları
Baskı Yılı:2020
Alıntı Sayfası: 154-155
ISBN: 978-605-7838-46-9
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 1176