ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT
ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT

Fütûhât-ı Mekkiyye 9. Cilt

Muhyiddin İbn Arabî (Çev. Ekrem Demirli)

Yayınevi:Litera Yayıncılık
Baskı Yılı:2008
Alıntı Sayfası:
ISBN: 978-975-6329-52-8
Alıntı Yapan: Yahya Bereket
Okunma Sayısı: 1748

"İnsanın emaneti taşıması, kendisine bir zulüm ve taşıdığı şeyin değerini bilememektir. Göklere, yere ve dağlara emanet sunulunca onu taşımaktan kaçınmışlar ve -neyi taşıdıklarının değerini bildikleri için- korkmuşlar, kendilerine haksızlık yapmamışlardır. 'Fakat insanlar kendilerine zalimdir.' (Yunus 10/44)  İnsanın dışında yaratıklardan hiç biri, kendine zulmetmekle nitelenmedi. Bu nedenle 'Göklerin ve yerin yaratılması' -mertebe bakımından- 'insanınkinden daha büyüktür.' Çünkü onlar, emanetin değerini insandan daha iyi biliyordu." (s.46)

" (...) Allah yaratıklarındaki her güçlüğü bu rahmetle kaldırır. Şöyle ki: Âleme ilişen ya da âlemin kendisinde bulduğu darlık, aslının kabzada (Hakkın avucu) bulunmasıdır. Kabzedilen her şey, sınırlanmış, sınırlanmış olan ise engellenmiştir. İnsan ilahî surete göre yaratıldığı için, sınırlanmaya tahammül edemez. Bu nedenle Allah, Rahman'ın nefesiyle onun çektiği sıkıntıyı kendinden kaldırmıştır. Allah da 'sevgi' nedeniyle -ki onunla kendisini nitelemiştir- nefes vermiştir. (...) Âlem O'nun irade ettiği gibi, kendisini bilmiştir. Öyleyse âlem, rahmetin ta kendisidir. Kalbini bu konuya ver! " (s.86)

"Her kim tenzih ederse, 'O'nun benzeri bir şey yoktur.' (eş-Şura 42/11) âyetine göre tenzih ederken kim teşbih yaparsa 'duyan ve görendir.' (eş-Şura 42/11) âyetine göre teşbih eder. Sadece gayb ve şehadet vardır! Gayb tenzih iken şehadet teşbihtir. Bunu anla! Anlarsan, ikicilerin (düalist, seneviyye) hangi gerçeğin etkisi altında kaldığını da anlarsın. Bu nedenle onlar şirk koşmuştur. (...) Akılcı kurtulmuş, taklitçi yok olmuştur. Çünkü o, nitelikte ve kelimede gerçek bir duruma dayanmıştır. Allah ise, bir bilgi üzerinde onu saptırmıştır. Artık o, 'İlahınız tek ilahtır.' (el-Bakara 2/163) ifadesini duyamaz. Allah onun kalbini mühürlemiştir. Artık o Allah'ın tek ilah olduğunu bilemez, çünkü Hakkın kalbini halden hale geçirdiğini göremez. Gözüne perde çekmiştir. Artık kelimenin tekliğini göremez." (s.91)

'Yirmi İkinci Fasıl', 'el- Alim İsmi' başlıklı bölümden:

"Bu isim, ikinci göğü ve onun feleğini yaratmaya yönelmiştir. Perşembe günü, Musa, harflerden Dat menzillerden Sarfa hakkındadır.

Allah peygamberine emrederek 'De ki Rabbim bilgimi artır.' ( Ta Ha 40/114) buyurdu. Kelam, bu göğün diğer göklerin ve feleklerin var olması hakkındadır. (...) Bu göğe gelirsek, Allah ona emrini vahyetmiştir. (...) Bu göğün emrinin bir yönü bilgi, yumuşaklık, rifk ve bütün güzel huylarla birlikte, alimlerinin kalplerinin hayat bulmasıdır. Bu nedenle göklerin sakinleri olan nebi ruhlarından hiç biri, Allah'ın ümmetine elli rekat namazı farz kıldığı gece Hz. Peygamberi uyarmamıştı. Bunun istisnası Hz. Musa idi. O, kendisine 'Rabbine başvur' demişti. Çünkü Musa, bu konuları Hz. Peygamber'den daha iyi biliyordu. Bunun nedeni, benzer bir durumu İsrailoğullarında tecrübe etmiş olması ve sınanmış  olmasıydı. Böylece zevkinden ve tecrübesinden konuşmuştu. Bilgilerini kitaplardan ve rivayetlerden değil, zevk ve ilahi tecelliden aktarmayan herhangi bir şeyh, alim olmadığı gibi üstat da sayılmaz! Bunu söylemeseydi, namazda elli rekat bize farz kılınırdı. Halbuki Allah peygamberlerini âlemlere rahmet olarak gönderdi. Kimin yükümlülüğü çok olursa, merhameti azdır. Bu nedenle Allah, İsra yolculuğu esnasında önüne Hz. Musa'yı çıkartmış, onun vasıtasıyla ümmetin yükünü hafifletmiştir. İşte bu, Allah'ın kendisine emrini vahyettiği ve günlerden Perşembe'yi tahsis ettiği bu göğün emrinin hükmüdür. Öyleyse ârifler için meydana gelen her bir sır, bilgi ve tecelli, bu gökten ve Hz. Musa'nın hakikatinden meydana gelir." (s.104-105)

amazon.com.tr'deki Bunuokudunmu dükkanından satın almak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.

Esere İlişkin Diğer Alıntılar


Fütûhât-ı Mekkiyye 9. Cilt

Muhyiddin İbn Arabî (Çev. Ekrem Demirli)

Baskı Yılı: 2008
Alıntı Sayfası:
ISBN: 978-975-6329-52-8

Hz. Peygamber şairLebid'in: 
 Dikkat ediniz ! Allah'tan başka her şey yok olucudur
sözü kendisine ulaştığında, şöyle buyurdu: 'Bu Arapların söylediği en doğru sözdür.'  (s.176)

Kuşkusuz mutluluk, Allah'a ve O'nun nezdinden gelen şeylere iman etmeye bağlıdır. Çünkü Hak bunu bildirmiştir. (s.177)

Bilgiden sonra bilgisizli ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest