Zaman içinde yaratılmış olmak, insanın Zorunlu Varlık olmadığının bir deliliydi. Başka bir ifadeyle insan var olmak için mutlaka kendisini var eden birine muhtaçtır. Bu durumda zaman içinde yaratılmış olmak ile muhtaçlık veya fakirlik aynı anlama gelen veya birbirini istilzam eden iki kelimedir. Kanaatimce tasavvufun amelci tavrının en doğru görülebildiği kavramlardan birisi hudûs veya imkân terimini fakirlik ve zillet termiyle irtibatlandırıp buradan üretilen geniş yorumlardır. "İnsan zamanda yaratılmıştır" demek, bir sufi için "İnsan fakirdir" demenin tam da aynıdır. Tasavvuf için insanın fakirliğini idrak etmesiyle başlayan bir sürecin adıdır. Hatta fakirlik tasavvufun kendisidir. Bir tasavvuf deyişinde "Tasavvuf tamamlansa(-ydı) Allah olur(-du)" denilir. Burada tasavvuf yerine bazen fakirlik talebi kullanılır ve "Fakirlik tamam olsaydı, Allah olurdu" denilir. Bu ifade, üzerinde durduğumuz konuyu anlatmak için yeterince açık düşünceler barındırmaktadır. Tasavvuf, insanın mutlak anlamda fakir ve Allah'a muhtaç olduğu fikrini değişmez bir varlık durumu olarak kabul eder. Bu anlamda ibnü'l-vakt yani vaktin oğlu, her an Allah'a muhtaç olan insan demektir. Bunun birinci merhalesini, yani var olmak için Allah'a muhtaçlığı kelâm ilmi ile ele almış ve sonuçlarını tespit etmişti. Sufiler ise buradan daha dinamik ve hayatın bütününü kuşatan sonuçlar çıkartmaya çalıştırlar. Onlara göre "İnsan ibnü'l vakt, yani zamanın oğludur" demek, insan her an muhtaç ve fakir demektir. Bu yönüyle ibadet, fakir bir varlık olmanın zorunlu neticesidir. Bâyezid-i Bestamî bir varidatından söz ederken şöyle der: "Rabbime 'Sana nasıl ulaşabilirim?' diye sorunca bana şöyle dedi. 'Bana ait olmayan bir vasıfla bana gelebilirisin.' Ben de 'Peki sana ait olmayan vasıf ne olabilir?' diye srunca şöyle dedi. 'Zillet ve fakirlik!'" Demek ki ibnü'l-vaktin, yani fakir isanın Allah'a gidiş yolu bizzat fakirlik yoludur.
İbnü'l Arabî Metafiziği
Ekrem Demirli
Yayınevi:Sufi Kitap
Baskı Yılı:2013
Alıntı Sayfası: 259-260
ISBN: 978-605-5215-25-5
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 2267