ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT
ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT

Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi

İbn Arabî (Tercüme ve Şerh Ahmed Avni Konuk - Yayına Hazırlayan: Mustafa Tahralı)

Yayınevi:İz Yayıncılık
Baskı Yılı:2013
Alıntı Sayfası: 430-433
ISBN: 978-975-355-012-3
Alıntı Yapan: Yahya Bereket
Okunma Sayısı: 2403
Post

"Abdest aldığın vakit hilâftan, ya'nî mekrûhât ve müfsidâttan hâriç kalmağa çalış! Abdesti gusül ve mesh husûslarında tertîbe ve sünen-i seniyyeye riâyet ile tamâm al! Ve namaza mahsûs olarak almayıp tahâretle bulunmak için alsan bile, namaz kılacak olan bir kimsenin i'tinâ ve dikkat ile aldığı abdest gibi tamâm al! Bu abdest namaz için değildir; nasıl olsa olur!.. diyerek müsâmaha etme! Ve her bir hareketine abdest alırken besmele ile başla! Ve ellerini terk-i dünyâ niyyetiyle yıka! Ve terk-i dünyâ muhabbet-i mâsivâyı kalbden ihraç etmek demektir. Yoksa evlâd ve iyâlden ve kâffe-i muâmelât-ı dünyeviyyeden tecerrüd edip ruhbâniyyeti ihtiyâr etmek değildir. Mesnevi: Tercüme: "Dünya nedir? Hudâ'dan gâfil olmaktır. Yoksa kumaşlar, gümüşler, evlâd ve kadın değildir."
Ve ağzına su verirken kalben zikr ve tilâvet et! Ve Allah Teâlâ'nın ma'nevî ve ruhânî olan kokularını koklamak niyyetiyle burnuna su ver! Ve zillet-i ihtiyâr ve kibri nefsinden tarh ve ihraç niyyeti ile burnunu temizle! Ve yüzünü Hakk'a ve halka karşı hayâ niyyeti ile yıka! Ve kollarını dirseklerine kadar, cemî-i umûrunda Hakk'a tevekkül niyyeti ile yıka! Ve kulaklarına söz dinlemek ve dinlediğin sözlerin en güzeline ittibâ' etmek niyyeti ile mesh et! Ve ayaklarını kesîb-i müşâhedeyi tayy etmek ve çiğnemek niyyeti ile yıka! 'Kesîb' lügatte 'kum tepesi'ne ıtlâk olunur. Istılâh-ı şer'îde 'küre-i cennette suver-i cinâniyyeden hâlî bir mahaldir ki, ehl-i cennet o makâmda cemî'-i lezâiz-i cinâniyyeden el çekmiş oldukları bir hâlde tecellî-i zâtiye nâil olurlar.' (...) Ayaklarını yıkadıktan sonra seni tahârete muvaffak eden Allah Teâla'ya hamd ü senâ et! Ve sana Hakk'a giden yolu açık bir sûrette gösteren Allah Teâla'nın Resûlü hâtem-i enbiyâ (Sav) Efendimiz üzerine salâvat getir!

Ve seccâdende veyâhut namazı kılacağın bir mahalde, Rabbinin huzûrunda tahdîd ve teşbîh olmaksızın, ya'nî O'nu tenzîh-i sırf ile tahdîd ve teşbîh-i sırf ile takyîd etmeksizin dur! (...) Ve yüzünü nasıl Ka'be'ye çevirmekte isen, kalbini de Hakk'a çevir. (...) Ve O'nun vücud-i hakîkîsinin azametini ve bî-nihâyeliğini; ve sen O'nun muvâcehesinde, her vech ile mahdûdiyyetini ve kulluğunu çeşm-i kalbin ile müşâhede ile tekbîr et! (...) Ve Kur'ân-ı Kerîm'i kıraat ettiğin vakit, okunan âyet-i kerîmenin ma'nâ-yı münîfi ne ise, kalbini bu ma'nâda müstağrak kıl!" (a.g.e., s.431-432)

Bilinmeyebilecek kelimelerin anlamları ve karşılıkları:

hilâf: ihtilâf, fikir anlaşmazlığı, farklılığı / mekrûhat: kerîh görülenler,fena görülenler, beğenilmeyenler / müfsidât: ifsad edenler, bozanlar / mesh: silme, sığama, abdest alırken ıslak eli başın dört bölüğünden bir bölüğüne sürme / sünen-i seniyye: Yüce sünnetler, Hz. Peygamber'in yapıp ettikleri / mâsivâ: Allah'tan başka olanlar / kâffe: hepsi, tümü / muamelât: islemler, muameleler / tecerrüd etmek: soyutlanmak / ruhbâniyyet: râhiplik, keşişlik / ihtiyâr etmek: tercih etmek, seçmek / iyâl: kadın, eş / Hudâ: Tanrı / Tilâvet: Kur'an okuma, Kur'an okunması / tarh: çıkarma / cemî-i umûr: işlerin tümü / ittibâ' etmek: uymak, tâbi olmak / müşahede: Yaratanı yaratılmışta, Hakk'ı halkta görme, her zerrede Hakk'ın varlığına tanık olma / ıtlak olunmak: denilmek, isim verilmek / tayy etmek: atlamak, üzerinden geçmek / ıstılâh-ı şer'î: şeriat terminolojisi / suver: sûretler, görünüşler / cinâniyye: cennetlerle ilgili olan / hâlî: uzak, boş / lezâiz: lezzetler / tecellî-i zati: Zâtın (Hakk'ın) tecellisi, zuhuru / nâil olmak: erişmek / hâtem-i enbiya: Peygamberlerin sonuncusu /Salâvat getirmek: Hz. Peygamber'e ve onun yakınlarına belli duaları okumak / tahdîd: sınırlama / teşbih: benzetme / tenzîh-i sırf: yalnızca tenzîh (eksiklik ve diğer yaratılmışlara ait özelliklerden uzak tutmak) / teşbîh-i sırf: yalnızca teşbîh / takyîd: kayıt ve şarta bağla(n)ma, mukayyet kılma / vücûd: varlık / bî-nihâyelik: sonsuzluk / muvâcehe: yüzleşme, yüz yüze gelme / vech: yüz, yön, sûret / mahdûdiyyet: sınırlılık / çeşm-i kalb: kalb gözü / tekbîr etmek?: 'Allâhü ekber' demek, Allâh'ın yüceliğini ifade etmek / ma'nâ-yı münif: yüksek mânâ / müstağrak kılmak: dalmış, gark olmuş duruma getirmek /

amazon.com.tr'deki Bunuokudunmu dükkanından satın almak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.

Esere İlişkin Diğer Alıntılar


Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi

İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı

Baskı Yılı: 2013
Alıntı Sayfası: 238-239
ISBN: 978-975-355-012-3

"(...) İnsan bâtınî-i mahz olmaktan hâlî değildir. O da bizim indimizde hâlen ve fiilen tecrîd-i tevhîd ile kâil olandır. Ya'nî zevkan vahdet-i vücûdu müdrik olup bilcümle ef'âlinde bu zevkına göre hareket eden kimsedir ki, mecâzib-i ilâhiyyedir. Ve bu hâl ahkâm-ı şerâyi'in ta'tîline müeddî olur. Zîra Şerîat isneyniyyet zevkı üzerine müsteniddir ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest

Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi

İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı

Baskı Yılı: 2013
Alıntı Sayfası: 57-58
ISBN: 978-975-355-012-3

 "İmdi ey müstemi'! Biz seni vâris-i Nebî ve takvâya mülâzım olan kimsenin hikemiyyât-ı ilâhîyyeden söylediği sözler üzerine delil talep eder bir hâlde görür isek, bu talebinden sende sıfât-ı sıdk müstekar olmadığını biliriz. Zîrâ bir kimsenin takvâya devâmı ve hudûd-i ilahîyyeyi muhafaza gayretinde bulunması ilminin sıhhatine delâlet eder. Nası ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest

Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi

İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı

Baskı Yılı: 2013
Alıntı Sayfası: 314-315
ISBN: 978-975-355-012-3

"(...) Âlem ve Âdem sûret-i Rahmân üzeredir. Âdem'in kıyâmeti öldüğü vakit kopar. Halbuki efrâd-ı âdemiyyeden birinin kıyâmeti kopmakla Hak Teâlâ hazretlerinin sûret-i âdemiyyedeki tecellîsi münkatı' olmaz. Belki birinin kıyâmeti kopar, yerine diğeri kâim olur. Âlem dahi böyledir. Fezâ-yı bî nihâyede lâ- yuad ve lâ-yuhsâ avâlim-i şehâdiyye mevcu ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest

Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi

İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı

Baskı Yılı: 2013
Alıntı Sayfası: 25-26
ISBN: 978-975-355-012-3

"(...) İmdi bu kitâbı kemâl-i tedebbür ile mütâlaa edenlerin füyuzât-ı ilâhiyyeye mazhâriyetleri me'mûl-i kavîdir. Zîrâ cûdda buhl yoktur. Ve Cevâd-ı mutlak hazretleri dâimü't-tecellîdir. Ve onun kudret-i zuhûrunda aslâ acz mevzu'-i bahs olamaz. Abd kabûl-i tecellî isti'dâdını gösterdikten sonra füyûzât-ı ilâhiyye dâimâ hâzırdır. Bu hakîkat ukûl ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest

Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi

İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı

Baskı Yılı: 2013
Alıntı Sayfası: 432
ISBN: 978-975-355-012-3

"(...) Ve seccâdende veyâhut namazı kılacağın bir mahalde, Rabb'inin huzûrunda tahdîd ve teşbîh olmaksızın, ya'nî O'nu tenzîh-i sırf ile tahdîd ve teşbîh-i sırf ile takyîd etmeksizin dur! Ve tenzîh ve teşbîhe dâir îzâhât yukarılarda geçti. Ve yüzünü nasıl Ka'be'ye çevirmekte isen, kalbini de Hakk'a çevir! Ve bu tevcîhinde vücûdda O'ndan gayri bi ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest

Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi

İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı

Baskı Yılı: 2013
Alıntı Sayfası: 387
ISBN: 978-975-355-012-3

"Ubeydullah Ahrâr (ks) Risâle-i Validiyye'lerinde böyle buyururlar: "Sultân Ebû Yezîd Bistâmî'nin bir mürîdi var idi ki, senelerce zikre meşgûl olduğu hâlde ona hiç bir feth ve küşâd vâkı' olmamış idi. Bu hâlden hiçbir fütûr getirmeyip günden güne cidd ve cehdi ziyade olur idi. Mürîdân-ı sâire onun bu hâline taaccüb ederler idi. Hz. Sultân: "Baz ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest