"Ubeydullah Ahrâr (ks) Risâle-i Validiyye'lerinde böyle buyururlar: "Sultân Ebû Yezîd Bistâmî'nin bir mürîdi var idi ki, senelerce zikre meşgûl olduğu hâlde ona hiç bir feth ve küşâd vâkı' olmamış idi. Bu hâlden hiçbir fütûr getirmeyip günden güne cidd ve cehdi ziyade olur idi. Mürîdân-ı sâire onun bu hâline taaccüb ederler idi. Hz. Sultân: "Bazı âdem bir takım ahvâl ve vâkıat sebebiyle üns ve huzûr hâsıl edip nefsinde bu sûretlerden hazz peydâ olur. Ve o kimsenin adem-i fütûru bundan dolayıdır. O mürîd ise adem-i huzûr ve esbâb-ı fütûr ile berâber zikrine müdâvemet ve sa'y eyler. Onun himmet ve azîmeti cümleden akvâ ve a'lâdır. Ona sultânü'z-zâkirîn diyelim!" buyururlar. Cümle ashâbı onu bu nâm ile zikr ederler."
Esere İlişkin Diğer Alıntılar
Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi
İbn Arabî (Tercüme ve Şerh Ahmed Avni Konuk - Yayına Hazırlayan: Mustafa Tahralı)
"Abdest aldığın vakit hilâftan, ya'nî mekrûhât ve müfsidâttan hâriç kalmağa çalış! Abdesti gusül ve mesh husûslarında tertîbe ve sünen-i seniyyeye riâyet ile tamâm al! Ve namaza mahsûs olarak almayıp tahâretle bulunmak için alsan bile, namaz kılacak olan bir kimsenin i'tinâ ve dikkat ile aldığı abdest gibi tamâm al! Bu abdest namaz için değildir ...
Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi
İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı
"(...) İnsan bâtınî-i mahz olmaktan hâlî değildir. O da bizim indimizde hâlen ve fiilen tecrîd-i tevhîd ile kâil olandır. Ya'nî zevkan vahdet-i vücûdu müdrik olup bilcümle ef'âlinde bu zevkına göre hareket eden kimsedir ki, mecâzib-i ilâhiyyedir. Ve bu hâl ahkâm-ı şerâyi'in ta'tîline müeddî olur. Zîra Şerîat isneyniyyet zevkı üzerine müsteniddir ...
Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi
İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı
"İmdi ey müstemi'! Biz seni vâris-i Nebî ve takvâya mülâzım olan kimsenin hikemiyyât-ı ilâhîyyeden söylediği sözler üzerine delil talep eder bir hâlde görür isek, bu talebinden sende sıfât-ı sıdk müstekar olmadığını biliriz. Zîrâ bir kimsenin takvâya devâmı ve hudûd-i ilahîyyeyi muhafaza gayretinde bulunması ilminin sıhhatine delâlet eder. Nası ...
Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi
İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı
"(...) Âlem ve Âdem sûret-i Rahmân üzeredir. Âdem'in kıyâmeti öldüğü vakit kopar. Halbuki efrâd-ı âdemiyyeden birinin kıyâmeti kopmakla Hak Teâlâ hazretlerinin sûret-i âdemiyyedeki tecellîsi münkatı' olmaz. Belki birinin kıyâmeti kopar, yerine diğeri kâim olur. Âlem dahi böyledir. Fezâ-yı bî nihâyede lâ- yuad ve lâ-yuhsâ avâlim-i şehâdiyye mevcu ...
Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi
İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı
"(...) İmdi bu kitâbı kemâl-i tedebbür ile mütâlaa edenlerin füyuzât-ı ilâhiyyeye mazhâriyetleri me'mûl-i kavîdir. Zîrâ cûdda buhl yoktur. Ve Cevâd-ı mutlak hazretleri dâimü't-tecellîdir. Ve onun kudret-i zuhûrunda aslâ acz mevzu'-i bahs olamaz. Abd kabûl-i tecellî isti'dâdını gösterdikten sonra füyûzât-ı ilâhiyye dâimâ hâzırdır. Bu hakîkat ukûl ...
Tedbîrat-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi
İbn Arabî / Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk / Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Mustafa Tahralı
"(...) Ve seccâdende veyâhut namazı kılacağın bir mahalde, Rabb'inin huzûrunda tahdîd ve teşbîh olmaksızın, ya'nî O'nu tenzîh-i sırf ile tahdîd ve teşbîh-i sırf ile takyîd etmeksizin dur! Ve tenzîh ve teşbîhe dâir îzâhât yukarılarda geçti. Ve yüzünü nasıl Ka'be'ye çevirmekte isen, kalbini de Hakk'a çevir! Ve bu tevcîhinde vücûdda O'ndan gayri bi ...