Gerçeğe yönelen insanda görülen ilk inkılâp, ilk ilâhi tecelli, etrafına saldıran iştihalarını red edip bütün başkalarının, başka insanların sefaletlerine uzanan ıztırabı benimsemesidir. Bu, bizde merhametin hareketidir. Çocukluk çağında başlayarak döven, zulmeden, işkence yapan, hemcinsine saldıran insan, merhamet güneşinin kendinde doğuşu ile bu sefaletten kurtuluyor, selâmete kavuşuyor: Başkalarına koşan, sefaletlere uzanan, hemcinsi için yaşayan bir varlık oluyor. Saldırgan aç gövdesi, yerini bizde ilâhi hareket olan merhamete terk ediyor. Sade biyolojik ve ekonomik varlık olan insanda ahlâkî bir varlık doğuyor ve evvelkini idare etmeye başlıyor. Sefaletler ile iştihalarının dünyasına dalmış olarak yaşayan insan, kendi özlüğünü Neron'da, Napolyon'da, bütün sefil muhterislerde buluyor. Bunlar ömürlerinin sonuna kadar saldırgan aç gövdesinin fırtınası içinde huzursuz yaşayanlardır. Bunlar, başkalarına her çevrilişte kin ve intikam duygularını, hased ve iftira silâhlarını kullananlardır. Bunlar kavîyi alkışlayan ve zebûnu tekmeleyen pespaye ruhlardır. Onlar, sefaletlerinin sahte tesellisini bu hareketlerde ararlar ve bulamazlar; bulamadıkları için daha çok kudururlar. Zira kin, huzursuz ruhlarda barınan bu canavar, hareket ettikçe azgınlığını artırır ve onun sahibi olan ruhu daha korkunç karanlığa yuvarlar, sonunda daha ağır gövde ile yerden kalkar ve yeni saldırışlara hazırlanır.
Esere İlişkin Diğer Alıntılar
İslam ve İnsan Mevlana ve Tasavvuf
Nurettin Topçu
Her dinin esasında ilâhî iradeye iştirak ve ona teslim oluş vardır. Bu halin gerçek gayesi, ruhun yükseltilmesidir. Buna ahlâklılık denir. Bütün dinler, insanların ahlâkını yükseltmeye çalışmışlardır. Ahlâkta ise pek çok dereceler ve sonsuz basamaklar vardır. Hayırların sayısı sayılmayacak kadar çok ve üst basamakları alçaklardan bakanlara görül ...
İslam ve İnsan Mevlana ve Tasavvuf
Nurettin Topçu
Büyük atamız Yavuz Sultan Selim'i ilme âlime hörmetini ifade eden pek meşhur bir hadiseyi de anlatmak istiyorum. Yavuz Mısır'ı aldıktan sonra bu ülkenin idaresini bir Kölemen'e teslim ederek İstanbul'a dönüyordu. Ordu, Adana civarında yürürken, Padişah kendisinin sol tarafında at üstünde giden, Sinan Paşa'nın Mısır'da düşman tarafından katledilm ...