Musikiyi haram kıldığı iddiası ile söz konusu edilen Lokman, 31/6; Necm 53/59-61; En’am, 6/35; İsrâ, 17/64; Kasas, 28/35; Furkan, 25/72; Şuarâ, 26/224 ayetleri Mekke’de indirilmiştir. Amelî ahkâmın teşri’ edilmediği bir devir olan Mekke’de nâzil olan bu sure ve ayetlerin musikiyi haram kıldığını iddia etmek doğru görünmemektedir. İçkinin haram, ...
Dergâh Yayınları Yayınevine ait Alıntılar
Düşünmek Ne Demektir?
Martin Heidegger (Çev: İlhan Turan)
Mesela, yüzmenin ne "demek" olduğunu hiçbir zaman yüzme hakkında yazılmış bir makaleden öğrenmeyiz. Yüzmenin ne olduğunu bize ancak akıntıya atlamak söyler. "Düşünme ne demektir? sorusu hiçbir zaman, düşünme hakkında bir kavramsal belirleme veya bir tanım öne koyarak ve onun içeriğini gayretle yayarak cevaplanamaz. Biz dersin devamında düşünme ü ...
Ahlâk Nizamı
Nurettin Topçu
Son harp ve son yıllar her yerde insanlığın yüzündeki "incecik perdeyi" yırttı, ruhların hakiki çehresi meydana çıktı. Bunların eliyle ortadan kalkan sadece kıyafetler, başka yaşama tarzı, başka nakil vasıtaları, başka türlü şehirlerin hayatı değildir, aynı zamanda yıkılan bütün bir ahlâk nizâmıdır. Bugün, münevverleri ve otorite rehberleriyle d ...
Bir Düşünce Tarihi Metni Olarak İstiklâl Marşı
İsmail Kara
Milli Mücadele daha zafere ulaşmadan bir kurtuluş ve istiklâl-istikbal müjdesi gibi, onun ilhamları ve derin hissiyatıyla kaleme alınan ve hem Meclis'te hem de halk nezdinde öyle kabul gören İstiklâl Marşı'nın, Lozan sürecinden itibaren, hususen 3 Mart 1924 tarihinden sonra kaderinin ve konumunun değişmeye, anlamına dair farkındalığın zayıflamay ...
Tasavvuf İlmine Dair : Kuşeyri Risalesi
Abdulkerim Kuşeyrî
Sûfî dostlarım -Allah sizleri rahmetine nâil eylesin- iyi biliniz ki; Bu tâifenin şeyhleri, işlerinin ve tasavvufî telâkkilerinin temellerini tevhid konusunda çok sağlam esaslar üzerinde bina kılmışlar, böylece akîdelerini bid'atlardan korumuşlar, selefin ve sünnet ehlinin benimsediğine inandıkları, teşbih (Allah'ı yaratıklara benzetmek) ve ta't ...
Kültür ve Medeniyet
Nurettin Topçu
Biz Batı'nın iki şeyini yanlış anladık, iki yüzünü tersinden gördük: İlmini ve ahlâkını. Batılılaşmak isterken onun ilmini alıp ahlâkını almamak kararını verdik. İlimle ahlâkın aynı kökten çıktıklarını bilemedik. İlmi de güya almak isterken, bir müze malı veya bir şöhret kürkü gibi mahfazalar ve bohçalar içerisinde güzidelerle münevver geçinenel ...
Yokuşa Akan Sular
Mustafa Kutlu
Motor sesleriyle sarhoş, çarklardan, kayışlardan dökülen nağmelere kapıl. Metal parıltısı karışsın gözbebeklerine, kanlı kanlı bak. Elindeki anahtarın ismi gavurcadır, ezberle. Bu efsunkâr gece uzar gider yıldızlara kadar. Düş içine, düş içinde. Sakın altıotuzbeş trenini unutma. Koşacaksın. Nefes nefese kalacaksın. Siren sesleriyle ürpereceksin. ...
Sevincini Bulmak
Mustafa Kutlu
Ayda bir de olsa mutlaka Ali'nin aşiretini ziyaret edip kaynanamın elini öpüyorum.
Namaz vakti gelip namazımı kılıyor olmam aşiret içinde tuhaf bir rüzgâr estirmiş..
Ali anlatıyor. İnanmayanlar var, takdir edenler, şaşıranlar, ikimizin birden tarikata girdiğimizi söyleyenler, endişe edenler, kafayı yediğimizi ileri sürenler, hası ...
Kalbin Sesi Bir Hicret Risalesi
Mustafa Kutlu
Kur'an-ı Kerim'de nerede "namaz" geçerse ardından "zekat" zikredilir. Zekat ferdî ibadeti merhamet ile topluma yayan sosyal (malî) bir sorumluluk işaretidir. Görülüyor ki iman ile amel sonunda bir "ahlâk"ın doğmasına zemin hazırlar. Dolayısıyla müslüman zihninde din işi-dünya işi ayrımı olamaz.
Din bir günah-sevap nizamnamesi veya bir sı ...
Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş
Mustafa Kutlu
Eşref-i mahlukat olan insan güzel bir iş yaparak mevcut güzelliğe iştirak eder. Bu sadece ona tanınmış bir imtiyazdır. (Gül açar, bülbül öter, örümcek ağını örer ama herhalde sadece insanoğlu yaptığı işin şuuruna erer) Cenab-ı Hakk'ın koyduğu nizama yaklaşmak, ona dokunmak, ona uymak Yaradan'ın rızasını kazanmaktır. Hududullah'a riayettir.
...İradenin Davası Devlet ve Demokrasi
Nurettin Topçu
"(...) Bizim anlamak istediğimiz isyan, ne benliğimize ve nefsimize ait arzulara, ne içtimai gayelere, ne de merhametten başka duygulara bağlı isyandır. Bizim isyanımızın ancak sonsuzlukta gayesini arayıcı olduğunu ve âlemşümul merhamet kaynağından doğduğunu söyledik. Nefsimizle hiç alâkası olmayan ve bizi mesuliyetle harekete geçiren merhamet, ...
KALBİN SESİ Bir Hicret Risalesi
Mustafa Kutlu
"İşittik ve iman ettik" diyen ruhlar tam bir teslimiyetle şöyle derler:"Allah'tan başkasına baş eğmem.Bu can, bu bu vicdan ve bu hürriyet bende O'nun emanetidir.O'nun yoluna her şeyi feda ederim.Bu uğurda acılara katlanır, haksızlığa karşı çıkarım. Ölürsem böyle bir imanla ölürüm. Allah'tan geldim, yine O'na giderim. Ben O'nun bir kuluyum. Kendi ...
"(...) Yarım saat kadar süren konuşmasının sonunda, Massignon, Nurettin'e dönerek, 'Hoş geldiniz, umarım sıkılmadınız' diyebildi. Nurettin, kendisini gönderen profesörün selâmını ileterek, elindeki kartı uzattı. Massignon karta şöyle bir göz attıktan sonra, Nurettin'e, 'Demek ki Sör sizin hocanız oluyor; ne mutlu size' diyerek iltifatta bulundu ...
İradenin Davası - Devlet ve Demokrasi
Nurettin Topçu
"Hayatımızın sonuna kadar sürekli olarak yokluğa karşı koyan, var olmak iradesidir. Var olmak, esasında gözleri bağlı ve yönü belirsiz, kaynağı bilinmeyen isteğin itilmesinden başka bir şey değildir. Aynı zamanda varlığın tasdiki olan isteğin çevrildiği ideal gayeyi bir determinizmin çerçevesi içine almak imkânsız. Bilinmeyen kaynaktan sızarak b ...
"(...) Bediüzzaman Denizli'de iken yanına gelen polis müdürüne, hiddetle 'Git temizlen de gel!' diye çıkışmış. Adam hakikaten temiz değilmiş. (...) Onun Allah'a yakınlığı bambaşkadır. O yakınlık bir lutf-i ilâhîdir. Sabrı, inzivası, şükrü bambaşkadır. Para nedir bilmez, dünya gözüne görünmezdi. (...) Bana duâ etti; inşallah duâsı kabul olur. Kel ...
Kültür ve Medeniyet
Nurettin Topçu (Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi, İsmail Kara)
Kadere gelince o, insanın kanunudur. Tabiatın kanunu gibi o da ilâhî emirdir. Onu da evvelki gibi değiştirmek yok, ancak dosdoğru okumak vardır. Kaderi kalple karşılamak veya ona garaz bağlamak, iman ile küfrün karşılaşmalarıdır. İnsanların kaderi karşılayışı çok farklı şekillerdedir. Bunu, birbirlerini çepeçevre kuşatan birçok çemberlerden herh ...
Çoğu zaman Hoca, sabahleyin ilk vapurla Üsküdar'a geçer, Kısıklı tramvayına biner, oradaan da Çamlıca tepesine çıkardı. Bir ağaç ve çalı dibine oturur, tek başına tefekküre dalardı. Çalıların, otların, çiçeklerin ve böceklerin dünyasında, âdeta onlarla konuşur, dertleşir ve haşır neşir olurdu. Onu orada öyle gören çobanlar da hâline şaşar kalırl ...
Yarınki Türkiye
Nurettin Topçu (Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi, İsmail Kara)
Saadetle faziletin ikisi de ruhun kurtuluşu gayesine bağlıdır. Öyleyse nasıl birbirine karşı durabilirler? Belki saadet fikri, dar ve iptidaî şuurların aradığı, zaman içinde muvakkat bir kurtuluş olduğu halde, fazilet, ebedîliğe susamış iradenin olayların ötesine geçerek sonsuza bağlanmak isteyen başkalarını kurtarış içinde kurtuluşudur. Zorba-e ...
Günlüklerin Işığında Tanpınar'la Baş Başa
İnci Enginün - Zeynep Kerman
Günler yaprak yaprak önüme yığılıyorlar. Hayatımda elime geçen bu tek şans, bu altı aylık büyük tatil bitmek üzere. Hiçbir mısra, ne satır yazabildim, ne de ciddi bir şeye çalışabildim. Sadece kısa hamlelerle bulunan bir can sıkıntısı içinde şuraya buraya gittim geldim. Paris'e bağlı bir merkep gibi yaşadım. Hatta basit, hayvanî zevklerden bile ...
Nurettin Topçu Dünden Kalanlar ve Geleceğe Umutlar
Ezel Erverdi
1960'ta üniversiteye başlayan bir genç olarak hülya ve arayışlarla doluydum. Nurettin Bey'in Yarınki Türkiye kitabı 1961 Eylül'ünde yayımlandı. "Yarınki Türkiye'nin kurucuları"na yol gösteriliyordu. "Sabırlı, azimli, gösterişsiz" olmayı anlıyor, "fedakârlıkla hizmet ehli gençler yetiştirmeyi" kavrayabiliyordum. Ama "yaşama zevkini bırakıp yaşatm ...
Büyük Fetih
Nurettin Topçu (Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi, İsmail Kara)
Fatih ve ecdadının din anlayışı bütün millî tarihimizin mânevî siyasetini teşkil etmektedir. Peygamber'in ruhanî serdarlığında Allah uğruna cihad yemini yapan hükümdarın bütün mesuliyetini omuzlarına yüklendiği İslâm dâvası, hiçbir milletin hayatında görülmeyen bir ahlâki seviyeye bizi yükseltti. İslâm insan ruhunun bütün bölgelerinde tatmin yar ...
İyiler Ölmez
Mustafa Kutlu
Civan yorgun argın yatağa uzandığında bir süre uyuyamadı. Gecenin seslerini dinledi, uzaklarda bir köpek havlıyor, ağırdan yağan yağmur damlaları saçaklardan pıt pıt ederek düşüyordu.
Tavana baktı.
Sokak lambasının ışığı altında tavanda haritalar, hikâyeler, sinemalar.
O gün anasının çeyiz sandığını açmış, en üstte babası ...
Kalbin Sesi: Bir Hicret Risalesi
Mustafa Kutlu
Bakınız bir dönümlük topraktan on teneke buğday elde etmek tohum-emek-coğrafya-su-gübre-güneş vb. şartları içinde olağandır diyelim. Bu kainatın ritmine, ekolojisine uygun bir sonuçtur diyelim. İnsan bu nimete şükretmeli değil midir? Bütün bunlar hududullah sınırları içinde cereyan eder, makbul olan budur.
Ancak hudut tanımayanlar, Allah ...
İradenin Dâvası Devlet ve Demokrasi
Nurettin Topçu (Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi, İsmail Kara)
Bugün gençliğimizin yüzünden silinip de kaybolan, sonsuzluğun iradesidir. Şüphe yok ki cemiyetimizde her taraftan gelen çeşitli tazyikler altında bunalmış gençliğin politika bataklıklarında heba olması, iradenin iflâsı demektir. Hep sonsuzluğu istemeyen nesiller yetiştiriyoruz. En fâni hareketlerine bile sonsuzluğun iradesini yerleştirdikten son ...
Kalbin Sesi: Bir Hicret Risalesi
Mustafa Kutlu
Kur'an'ın ilkeleri din işi, dünya işi diye bir ayrım gözetmez. Kul hayatının her ânında kul olmalıdır. Bu noktada Hz. Peygamber'in sünneti, ahlâkı-adaleti-hukuku (fıkhı)-siyaseti-iktisatı hasılı bir devletin misyonu ne ise onu kapsamıştır.
Buna mukabil Batı'da doğup gelişen, otorite tanımayan laik ve seküler anlayış esas itibariyle ilâh ...
Aralık ayının ortalarında bir akşamüzeri arkadaşı Peter geldi, "Noel yaklaşıyor, o gece bir yere söz verme, sana bir sürprizim olacak" dedi.
Nurettin böyle sürpriz mürpriz gibi emr-i vâkilerden pek hoşlanmazdı. Hemen ciddileşti; "Sürpriz dediğin şey nedir?" diye sordu. Oysa Peter, onu, öteden beri merak edip durduğu bir konuyla yüz yüze ...
Günlüklerin Işığında Tanpınar'la Başbaşa
Hazırlayan: İnci Enginün Zeynep Kerman
1921 yılında tekrar Antalya'ya tatil için döndüğüm zaman bir gün yine Hastane yolunda iki evin arasından tekrar güneşle birleşmiş, güneşin sarayı ve havuzu olmuş bu su ile karşılaştım. Manzara sadece muhteşemdi. Fakat bu güzellik bana acayip bir ölüm düşüncesi arasından geldi. Hiçbir şey bu kadar insana yakın, buna rağmen bu kadar ezici, ondan a ...
Fırtınayı Kucaklamak
Mustafa Kutlu
Ölüm gelir. Engellenemez. Vakit-saat tamam olur. Can kuşu ten kafesinden uçar. Vücut soğur. Mezarlık ürkütür insanı. Son durak. Cenazenin defi ve atılan toprak. Topraktan geldik ve yine ona döndük. Bitti. Biter mi? Bitmez lâkin ötesi meçhul. Onu ancak ölüler anlatabilir. Yani bilinemez. Bilinemeyen şey. En büyük gerçek. Gerçek üstü bir gerçek. ...
Zafer Değil Sefer
İsmail Kara
İnsanın kendisinden bahsetmesi için dış sebep bulmaya, haricî bir muharrik güç aramaya lüzum yok. Zaaflarını örterek, faziletlerini öne çıkararak görünür, güzel, güven telkin eden bir portre ortaya çıkarması için de... Kişinin daha ziyade karşısındakinin kusurlarına odaklanan iç donanımı, özgüven tabiatı, kendini savunmaya müheyya kıskanç meleke ...
Sevincini Bulmak
Mustafa Kutlu
Tanpınar'ın "Günlükler"i yayımlandı. Kitabı okurken içime zehir yeşili bir acı çöreklendi. O kadar sevdiğim, saygı duyduğum bir insanın özel hayatına vakıf olunca, gayrı ihtiyari "Bu mu koca Tanpınar?" demişim. Karşımda bir zavallı var. Kelime yersiz ve kaba kaçtı. Çaresiz daha uygun. İnsan üzülüyor. Türkiye'nin önde gelen üç beş fikir ve sanat ...
Ahlâk Nizâmı
Nurettin Topçu
Asrımızın parıl parıl parıldayan teknik ışıkları karşısında duyulan aşağılık duygusu gözlerde maddeyi putlaştırdı. Ruhî ihtiyaçların değerini inkâr edenler, affedilmez bir vehim yüzünden ve öylesine bir anlayışsızlıkla, onu maddenin ihtiyaçlarıyle karşılaştırdılar. Din ve ahlâk ile makinadan hangisinin daha değerli olduğunu anlamak için, bunları ...
İyiler Ölmez
Mustafa Kutlu
Samimiyet ilerleyince Ruhi bu iki fakir çocuğu yemeğe götürmeye başladı. Tabi burası küçük yer. Görüldü, haklarında dedikodu yapılmaya başlandı. İş okul müdürüne intikal etti. Ruhi:
- Bu iki çocuk çok kabiliyetli, ilgilenirsem ilerde çok iyi ressam olurlar, diyordu.
Okul müdürünün bu laflara karnı toktu.
- Burası küçük ye ...
Biraz Yakın Tarih Biraz Uzak Hurafe
İsmail Kara
Abdülaziz Bekkine Efendi Zeyrek’te Ümmü Gülsüm Camisi’nin imamı idi. Mütevazi bir maaşı var. Rivayetlere göre onu da fakir fukaraya dağıtırmış. Dergâhına ev bağışlamak için gelenlere “ben caminin meşrutasında oturuyorum, başımızı sokacak bir yerimiz var, siz o evi sığınacak yeri olmayan fakir fukaradan birine verin” dermiş. Ev halkının iaşesi iç ...
Hesap Günü
Mustafa Kutlu
Musallada bir tabut, yeşil örtü üstünde, yapayalnız.
İkindi okunmuş, namaz kılanlar camiye girmiş, kılmayan kalabalık cami duvarına yanaşıp saçak altına sığınmış.
Alafranga bir muhit ama gelin durumu izah edin. Erkekler cami duvarında, kadınlar şadırvan altında. Haliyle haremlik, selâmlık olmuş.
Böyledir.
Kenarın ...
Taşralı
Nurettin Topçu
Genç muallim ertesi sabah köyü terk eden erkadaşlarını selametlerken, çantasından çıkardığı dilekçeyi onlara vermiş "Bunu vilâyet maarif idaresine verin. Ben burada ilkokul öğretmeni olup kalacağım. Dileğimi kabul ederler zannediyorum. Alacağınız cevabı tez bana bildirin. Ben burada kalıyorum arkadaşlar... Size uğurlar olsun!" demişti. Her ne ka ...
Vitrinde Olmak
Mustafa Kutlu
Hacca gidip yiyip, içip, eşe dosta hediyeler alıp, bu arada haliyle haccın şartlarını da yerine getirip, ama manevi olarak bir menzil geçmeyene ben ne diyeyim.
Aslını ararsanız bu insan nefsi ile ilgili bir şey. Ha bir lüks otel istiyorsunuz, ha otobüse binmek için öteki hacılarla kavga ediyorsunuz, ha gökdelenin katlarını sayıyorsunuz, ...
Var Olmak
Nurettin Topçu
İlâhî neşveden tatmak istersen benim senin lâfından geç. Eşyayı boşuna adlandırma; varlıklara varlık verme. Sen bir resim seyrediyorsun, kendin de o resmin içindesin. Gören gözle bir baksana! Topraklardan fışkıran ilâhî neşvedir, yıldızlardan yağan da o. Geceden gündüzü çıkartan da, Tûr'da peygamberiyle yüzyüze gelen ilâhî neşve değil midir? Kok ...
Arkakapak Yazıları
Mustafa Kutlu
Derken kuyruk sokumumda bir sızı, içim ürperiyor, ne oldu
Olan şu: Şu civcivler var ya, şu civcivler Aralarında bir garip, zayıf, belki de topal biraz öyle biri var İşte onu gözlerine kestirmiş öbür besililer ve tırnakları sağlam olanlar inanılacak gibi değil ama böyle Bu civcivler nasıl bir ananın evladı olmalılar, metal bir ananın Acab ...
Şeyhefendinin Rüyasındaki Türkiye
İsmail Kara
Cami kürsüsündeki vaiz, minberdeki hatip bile "İslâm terakkiye mani değildir" diyor. Acaba ne demek istiyor? Birileri "İslâm akıl-mantık dinidir" dediği zaman bundan çokça kişi rahatsızlık duymuyor, dahası rahatsızlık duyması gerekenler de bunu söylüyor.
Ne demek akıl-mantık dini? Din tıpkı bir insan gibi doğru çizgi üzerinde çocukluk, ...
Ya Tahammül Ya Sefer
Mustafa Kutlu
Siyaset çirkefti. İnsanların birbirini yediği, insanların alınıp satıldığı yerdi. Doğru. Ama şurası var; buna da bir haysyet kazandırılamaz mıydı? İşte Hüseyin Avni Bey. Siyaset meydanında halvet-der-encümen olamaz mıydı? Sonra nedir bu küçük çırpınışlar? Bu kendinden başkasını yok saymalar. Dışarıda akıp giden bir hayat var. Hayır, ona büsbütün ...
Bir Eğitim Tasavvuru Olarak Mahalle/Sıbyan Mektepleri Hatıralar-Yorumlar-Tetkikler
Hazırlayanlar: İsmail Kara - Ali Birinci
Ben, daha mektebe başlamadan önce karşımızdaki evde oturan Hoca Efendi'yi kafes arkasından gözetlerdim. Sabahın belirli bir saatinde ilk acı kırmızılığı solmuş aşı boyalı, iri halkalı kapısının bir kanadı açılır; toprak, basık avlunun iç loşluğu arasında beyaz, dardağanî sarığı belirir belirmez, yanlarını çember usulünde aldırdığı halde güya yat ...
Rüzgârlı Pazar
Mustafa Kutlu
İnsanlar nereye gittiklerini biliyor mu acaba? Nereden gelip nereye gittiklerini. Duran çocuk; şunu bil ki, işte bu yollar, bu arabalar, bu sel olmuş akan sarı kırmızı ışıklar arasında âdemoğlu bu sorunun cevabını unuttu. Hatırlamak da istemiyor. Hatırlamak isteyenleri tersliyor, saf dışı bırakıyor. Amaan... Boşver. Ne demiş köylümüz: Sür eşşeği ...
Yunus Emre Divanı
Hazırlayan: Selim Yağmur
Aşk imamdır bize gönül cemaat
Kıblemiz dost yüzü daimdir salât
Dost yüzün göricek şirk yağmalandı
Anınçün kapıda kaldı şeriat
Gönül secde kılar dost mihrabında
Yüzün yere vurup kılar münacat
Münacat gibi vakt olmaz arada
Kim ola dost ile bu demde halvet
Şeriat eydür sakın şartı bıra ...
Tirende Bir Keman
Mustafa Kutlu
Haydarpaşa'dan karşı yakaya baktı. O kadar baktı ki yorulup merdivenlere oturdu.
Martı sesleri ve deniz kokusu.
Cibali'yi, çocukluğunu, babasını, Haliç'i, Semiramis'i, sahneye ilk çıkışını, ilk çaldığı parçayı neler, neler, neler...
İstanbul ne söze sığar, ne yazıya. "Neler çeker bu gönül söylesem şikayet olur" Bunu beste ...
Şeyhefendinin Rüyasındaki Türkiye
İsmail Kara
Gerçek bir müslümanın yaşantısı ve tavrı ile fikirleri arasında bir boşluk, bir tezat, hele bir uçurum olur mu? Bu ciddi bir sorudur. Fakat modernleşme döneminin getirdiği kırılmalar, sapmalar, âcil çözüm arayışları, pratik ve pragmatik yaklaşımlar, içinde bulunulan şartların ve hâlet-i ruhiyelerin icbar ettiği yönelişler... bu ciddi sorunun büt ...
Şeyhefendinin Rüyasındaki Türkiye
İsmail Kara
Ama mesele muhalif olanı, karşı tarafı saf dışı etmek, itibarsız kılmak olduğunda "irtica" kalıbı her zaman işe yarar bir kalıp olagelmiştir. Cumhuriyet döneminde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile Serbest Cumhuriyet Fırkası da "irtica" ithamıyla mahkum edildi ve kapatıldı. Bugün herkesin bildiği gibi bu partiler, tekpartili yılların Halk Part ...
Menekşeli Mektup
Mustafa Kutlu
Hayat; iş, bar-bira, ev, televizyon arasında sıkışıp kalmış donuk bir fotoğraf. Bu donuk kareyi harekete geçirmek için bütün bir yıl çalışıyor, özlemle tatil ipini çekiyorlar. Bir turizm şirketinin düzenlediği tura katılıyorlar. Genellikle güneş-deniz-kum-içki-seks paketini seçiyorlar. Hani ne derler "çılgınca eğleniyorlar". Bana kalırsa bu "eğl ...
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Ahmet Hamdi Tanpınar
Doğrusu istenirse ben de Saat Evleri'ni kendim yapmayı istemiyordum. Benim merakım, zevkim insan ruhunu öğrenmekti. Herkes benim gibi mi, yoksa biraz farklı mı? Bunu öğrenmek için ısrar ediyordum. Hayır, onlar da benim gibiydi, hatta daha beterdiler. Hiç şüphe etmeden hodbindiler. Umumun parası sarf edilirken o kadar cömert, hasbi, kayıtsız şart ...
Var Olmak
Nurettin Topçu
Hakikat güneşine götüren yol, dosdoğru, dümdüz bir yoldur. Lâkin insanlar içinde bu yolun yolcusu azdır da karmakarışık, dolambaçlı yolların yolcusu çoktur. Ve bu yolların üstünde yüzlerce kafile birbirleriyle yarışmaktan hiç usanmayacaklardır. Halbuki düz yol, aydınlık yol, saadetin ve gerçek zaferin yoludur. Kalbe çevrilen gözlerin ilk bakışta ...
Asırlara hükmederek gelen meşru ve başarılı bir telif tarzı ve yaygın bir ilmî faaliyet türü, XIX. ve XX. asırda nasıl hantal, gayrımeşru, güven telkin etmeyen, gelişigüzel ve zayıf bir alan haline ge(tiri)lebilmiştir? Batı Avrupa'daki ilim-bilim anlayışının değişmesi, bilgi-güç ilişkisi, her şeyi tahakkümü altına alan ilerleme fikri, hümanizm, ...
Akasya ve Mandolin
Mustafa Kutlu
Medeniyetimizi oluşturan manevi dinamiklerin dışa dönük, zahirî bir zenginlik ve genişlemeyi değil; içe dönük bir derinlik ve yüceliği hedef aldığını biliyoruz.
Bu bir bakıma zahire nispetle bâtını daha kıymetli kılıyor.
İlke böyle konulunca, medeniyet unsurları da bu ilkelerden neşet eden nispetlere, gelişmelere, biçimlere ulaşı ...
Mızraklı İlmihal
Hazırlayan: İsmail Kara
Ezan-ı Muhammedî okundukta İsrafil aleyhis'selam Sûr'u üfüre(yor) deyü ve abdeste kalkarken kabrimden kalkıyorum deyü, camiye giderken mahşer yerine gidiyorum deyü, müezzin ikamet (kamet) edip cemaat saf saf olurken bu insan(lar) mahşer yerinde yüz yirmi saf olup seksen safı bizim peygamberimizin ve kırk safı sâir peygamberlerin ümmetleri olsa g ...
Var Olmak
Nurettin Topçu
Herkesin herşey hakkında bilgisi değişiyor. Kimine az gelen öbürüne çok geliyor. Birine güzel görünen başkasına çirkindir. Birisine uzakta sanılan bir başkasının ta yanında duruyor. Bir insanın sevdiğini öbürü zem ediyor... Bir kalbin merhametle eridiği nesne başkası için kin kaynağıdır. Bir zümrenin alkışları karşı zümreye matem teraneleri hali ...
Var Olmak
Nurettin Topçu
Neden namütenahiden haber alan Büyük Hakîm, "bildiğimi bilseydiniz gülmez ağlardınız" diyor? Neden "kendini bil" sözünü Sokrat hareket kaidesi edinmişti? Hepimiz bazı şeyler biliyoruz ve en çok bilenler, insanlar hakkında çok tecrübesi olan diplomatlarla insan münasebetlerinin her türlüsüne vakıf olan tüccarlardır. Buna rağmen içimizde en bedbah ...
Sözü Dilde Hayali Gözde
İsmail Kara
"Ne meclistir bu kim bir kâseden bin neşve peydâdır".
"Duyar duymaz vurulduğum bu mısranın kime ait olduğunu bilmiyorum, Divan edebiyatı mütehassıslarına da sormadım. Varsın herkes kendi tanıdığı ve neşvelendiği bereketli meclis(ler)e nisbet eylesin. Benim için olsa olsa Nurettin Topçu'nun ne yazık ki çok az bulunabildiğim meclislerine i ...
Sözü Dilde Hayali Gözde
İsmail Kara
Bu kitapta tesadüf edeceğiniz zevat hakkında hatıra-deneme metinleri kaleme almanın benim için vazife diyebileceğim bir tarafı var. Onlar, kaderin sevkiyle tanıdığım, bilgi ve görgü itibariyle istifade ettiğim, dünya tasavvurları hakkında fikirler ve intibalar edindiğim, bir ilmî ve fikrî çabanın nasıl yürütüleceğiyle alakalı tutamaklar yakaladı ...
Çağdaş Türk düşüncesinin problemleri kadar imkânlarına ve zenginliklerine de işaret etmeye çalışan bu araştırmanın gerçekleştirilmiş iki dar amacı var: Biri II. Meşrutiyet'in ilk yıllarında, felsefe grubuna dahil ilim dalları başta olmak üzere modern bilimlere ait terimlerin Türkçede nasıl karşılanabileceği problemi üzerinde çalışmak, tercüme-te ...
Dem Bu Demdir
Mustafa Kutlu
"Allah'ın talihli kullarından biri olmalıyım. İstanbul'a geldim geleli Sultanahmet ve civarında çalışıyorum. İstanbul'un kalbini dinliyorum yani." (s.15)
"Güzel bir şeyle karşılaştığımda aklıma ilk düşen; sevdiklerimi aramaktır." (s.21)
"İlk ve orta öğretimde biz çocuklara insanın tabiatla mücadelesi öğretilmişti. Ve tabiatı yene ...
İslam ve İnsan Mevlana ve Tasavvuf
Nurettin Topçu
Büyük atamız Yavuz Sultan Selim'i ilme âlime hörmetini ifade eden pek meşhur bir hadiseyi de anlatmak istiyorum. Yavuz Mısır'ı aldıktan sonra bu ülkenin idaresini bir Kölemen'e teslim ederek İstanbul'a dönüyordu. Ordu, Adana civarında yürürken, Padişah kendisinin sol tarafında at üstünde giden, Sinan Paşa'nın Mısır'da düşman tarafından katledilm ...
İslam ve İnsan Mevlana ve Tasavvuf
Nurettin Topçu
Her dinin esasında ilâhî iradeye iştirak ve ona teslim oluş vardır. Bu halin gerçek gayesi, ruhun yükseltilmesidir. Buna ahlâklılık denir. Bütün dinler, insanların ahlâkını yükseltmeye çalışmışlardır. Ahlâkta ise pek çok dereceler ve sonsuz basamaklar vardır. Hayırların sayısı sayılmayacak kadar çok ve üst basamakları alçaklardan bakanlara görül ...
Şeyhefendinin Rüyasındaki Türkiye
İsmail Kara
Her şeyden önce asırlardır birçok dinî, etnik ve coğrafi farklılığı problemsiz olarak içinde barındırmış olan Türk halkının esas itibariyle bir arada yaşama diye gerçek ve hayatî bir problemi olmamıştır. Bütün olumsuz yönlendirmelere ve biçimsizleştirme gayretlerine rağmen bugün de esas itibariyle yoktur. Uyarılmış problemler hariç Türkiye'de hâ ...
Dem Bu Demdir
Mustafa Kutlu
Çağımızda iletişim araçlarının göze hitap eden kısmında büyük bir atılım var. Görsel medya konusunda cilt cilt kitaplar yazılıyor. Görme duygusu diğer beş duyunun çok çok önüne geçmiş, ölçme ve değerlendirmede neredeyse tek kıstas olmuş. Ve pazarlama teknikleri işte bu yumuşak karna vurgu yapıyor.
Az önce sıraladığımız kelimelerin mânala ...
Cumhuriyet Türkiye'sinde Bir Mesele Olarak İslâm
İsmail Kara
1965 seçimleri arefesinde Hatay'da faziletli bir imam efendi şöyle bir rüya görür:
Cuma namazını kıldırmak üzere cüppesini giyer, sarığını sarar, besmele ile evinden çıkar. Bir de ne görsün, caminin giriş kapısı önünde askerî kıyafetleriyle birkaç paşa içeriye girmek üzere postallarının bağını çözmektedir. Yaklaşınca heyecanı ve ürpertis ...
İslam ve İnsan Mevlana ve Tasavvuf
Nurettin Topçu
Gerçeğe yönelen insanda görülen ilk inkılâp, ilk ilâhi tecelli, etrafına saldıran iştihalarını red edip bütün başkalarının, başka insanların sefaletlerine uzanan ıztırabı benimsemesidir. Bu, bizde merhametin hareketidir. Çocukluk çağında başlayarak döven, zulmeden, işkence yapan, hemcinsine saldıran insan, merhamet güneşinin kendinde doğuşu ile ...
İsyan Ahlâkı
Nurettin Topçu
İsyanımızı aksi istikamete de yöneltebiliriz; burada isyanımız Allahsız insana, Stirner'in anarşizmine, Rousseau'nun sakat, meflûç ferdiyetçiliğine, Schopenhauer'in neticesiz kötümserliğine karşı olacaktır. Böylece, hem uysallığın, hem anarşist ferdiyetçiliğin; hem toplumun ve hem de Allahsız ferdin üstüne yükseleceğiz. Allahsız ferdiyetçilikten ...
Nur
Mustafa Kutlu
Ovayı seyretmeye dayanamıyor Nur. Kalkıp otele gitmeli, yatağa girmeli, yorganı başına çekip karanlıkta kaybolmalı. Nihayetinde Şeyh Nur'u çağırdı. "Senin nasibin bizde değil kızım" dedi. Nur kederle başını öne eğmişti. Şeyh onu teskin etti: "Ama aşk ile yola çıkmışsın, merak etme ya sen onu bulursun ya da o seni".
Bunu bir müjde kabul e ...
Şerh ve haşiye geleneğinin önce muğlaklaşması, ardından menfi ve ironik kelime ve terkiplerle tavsif edilerek olumsuz, değersiz ve itibarsız bir alan haline ge(tiri)lmesi Müslüman Türkler için, İslâm ilim ve kültür mirası için olduğundan daha ciddi ve tehditkâr bir anlam ifade etmektedir. Çünkü Türklerin güçlü bir unsur olarak İslâm tarihine kat ...