Kadınların ihramı ise elbiseleri. Daha önce hiç düşünmemiştim, kadın ile erkek arasındaki ilişkinin simyası kadının erkeğe bakmasını (ama kravatlı ceketli bir küresel erkekten bahsetmiyorum, vücudunu kullanabilen, elleriyle ayaklarıyla yaşayabilen, hareket kabiliyeti yüksek bir evrensel erkekten bahsediyorum) ve onu seçmesini gerektiriyordu belki. Ancak böyle bir erkekten 'çift' çıkarabilirdiniz kendinize. Dünya ve ahiret eşi...
Belki böyle bir örtüyle perdelenmek, usul usul kendini göstermek kadını sandığımdan daha fazla kendi kılan bir usuldü. Kadının güzelleşmesi, onun nefsinden uzaklaşması ve ilahi güzelliğin nuruyla ışıldaması demekti. Kadın bakılma ve nasıl göründüğünü düşünme gibi nefsani kaygılarından sıyrıldıkça erkeğin gözünde nesneleşmekten uzaklaşıyor olmalı. Kendisi bakmaya başlıyor çünkü. Bakan kadın. Dünyaya. Kendine. Karşındakine... Hakikate... Erkekten yansayan imgesine takılı kalmayan bir bakmak bu. Allah'ın adıyla bakmak. Cinsiyete, sınıfa, yaşa başa bakmadan bakmak. Rabbini görür gibi bakmaya kadını yaklaştıracak bir bakışla bakmak. İhlas ile. Böyle bir bakmak kadını güzelleştiriyor evet. İhram bunun temsili.
Modern hayatta çoğunlukla tam aksi oluyor. Bütün estetik ve ideal görünüşlü eller kollar bacaklar anonim hale geliyor. Kadın ve erkekler uzuvlarının niteliği üzerinden tanımlanıyor. Bir süre sonra o kişiye değil, uzvuna bakmaya başlıyoruz, kendisinden bağımsızmış gibi! Ve şöyle bir bakmakla gereken kıymeti atfetmeyi unutuyoruz insan vücuduna. Bu durumda vücudumuzla görünür olmak için daha çok çabalıyoruz modern dünyada hepimiz.
Etrafıma bakıyorum. Örtünmek, bir kolu 'bütün kollardan bir kol' olmaktan çıkarmış. Her birimizin farklı olduğunu hatırlatıyor. Aynı olsaydık, örtünmemizin ne anlamı kalırdı ki? İhram, kadını anonimleşmekten kurtardığı gibi, ona kendi biricikliğini iade ediyor. Varlıkların yaratılış hiyerarşisi var evet, her birimiz biriciğiz bu hiyerarşi uyarınca. Bir saç telinden bir tane daha yok. O halde bunun bir kıymeti var. Bir saç telinin, bir tırnak ucunun, bir kıvrımın... İlahi niteliği var...