'Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyeti'nin merkez kültürü, Fransızlarınkidir. Mezkûr medeniyetin felsefîleşmesi öncelikle Fransız filosof-bilimadamı Rene Descartes'ın işidir. Bu noktadan itibâren Fransa, kültür öncülüğünü İngiltereye kaptırmıştır. Descartes'ten sonraysa, Fransadan artık, sistem kurucu filosof-bilimadamı çıkmamıştır. Nıhâyet, Ye ...
Dergâh Yayınevine ait Alıntılar
Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti
Şaban Teoman Duralı
"İsrailliliğin bilinci olumlu olmaktan ziyâde olumsuzdur", diyor Edward Said. "Aslında, İsraillilik, Yahudi olmak demektir. Ne var ki imkânsız değilse bile, Yahudi olmağı açıklamak olağanüstü müşkil bir iş olsa gerek; zirâ olumsuzluklardan ibârettir: Arap değilsiniz, Müslüman değilsiniz, yabancı (İbr goyiş) değilsiniz, kısacası 'değiloğludeğilsi ...
Türklerin Tarihi Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl
Jean-Paul Roux
Daha 1048 yılında Tuğrul Bey, Hristiyan kuvvetlere karşı anne tarafından kuzeni İbrahim'i göndermişti. O yıl Erzurum'un alınması, Ermeniler tarafından büyük felaket olarak karşılanmıştı. Gerçekten de bugün bizim için ikinci derecede önemli bir bulgu olarak görünmesine karşın, Erzurum'un alınması batı yönündeki istilaların başlangıcı olarak düşün ...
Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti
Şaban Teoman Duralı
Latincede cultus yahut cultura, toprağın sürülüp işlenmesi, ürün vermeğe hazır hâle getirilmesi demektir. Anlam genişlemesiyle cultura toplum varlığı olarak kişinin, toplumsal -eğitim, öğrenim, öğretim- yoldan kendisi ile toplum çevresini öğrenip anlaması, doğal ortamını da işleyip yaşanabilir duruma sokması biçiminde anlaşılmıştır. Toplum varlı ...
Müslüman Kalarak Avrupalı Olmak
İsmail Kara
Paradoks şurada merkezîleşiyor: Gelenekten kopmak / kurtulmak en geniş mânasıyla dinden kopmak, devamlılık fikrinden, tarihten uzaklaşmak mânasına da geliyor, geleneğe bağlı kalmak ise mevcut kötü, hantal yapının ve şartların, başarısızlık olarak kabul edilen unsurların devamına ve boğuculuğuna rıza göstermek demek olacaktır.
Üst çözüm b ...
Müslüman Kalarak Avrupalı Olmak
İsmail Kara
İslâmcı söylemin din ve İslam anlayışı modernist düşüncenin ana temayüllerine uygun olarak “tektip”çi ve merkeziyetçi bir karakter arzeder. Birbirleriyle irtibatlı olarak siyasî ve kültürel birlik (ittihad, vahdet-i İslamiyye, telfık, tevhid-i mezahib, takrib-i mezahib, kanunlaştırma vb.) arayışları da tektipçiliği beslemiş gözükmektedir. Uzun İ ...