Namaz kılan kişi insanlara ya da kendisiyle birlikte kılan meleklere imam ise namazda peygamberin derecesine çıkmış demektir ki, bu mertebe Allah'a vekil olmaktır. Bu bağlamda namaz kılan herkes, hiç kuşkusuz, imamdır; çünkü insan namazı yalnız kıldığında bile, bir rivayette belirtildiği gibi, melekler onun ardında namaz kılar. Nitekim bir rivayette bu durum belirtilmiştir. İnsan 'Allah kendisini öveni duydu' dediğinde, kendisine ve arkasında bulunanlara Allah'ın kendisini duyduğunu bildirir. Ardından melekler ve orada bulunanlar 'Rabbimiz övgü sana aittir' der; çünkü Allah kulunun diliyle "Allah kendisini öveni duydu" demiştir.
Namazın mertebesinin yüksekliğine ve sahibini nereye götüreceğine bakınız! Öyleyse namazda [Hakkı] görme derecesine ulaşamayan kimse, namazın nihai hedefine ulaşamadığı gibi namaz o kişi için göz aydınlığı olmamıştır; çünkü böyle bir insan, karşılıklı konuştuğu kimseyi görmemiştir. Haktan namazda kendisine gelen hitabı duymadığında ise [Hakkın hitabına] kulak veren olmamıştır. Namazda [Hakkı] görmediği ve [kendisine gelen şeyleri] duymadığı halde, Rabbinin karşısında bulunduğunun bilincine sahip olmayan kimse, kesinlikle namaz kılmış sayılmadığı gibi aynı zamanda böyle bir insan, [Hakka] tanık olarak [hitabını] dinleyenlerden birisi de değildir.