ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT
ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT

Fusûsu'l-Hikem

İbnü'l Arabî

Yayınevi:Kabalcı Yayınevi
Baskı Yılı:2006
Alıntı Sayfası: 243
ISBN: 975-997-072-4
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 1865

Namaz kılan kişi insanlara ya da kendisiyle birlikte kılan meleklere imam ise namazda peygamberin derecesine çıkmış demektir ki, bu mertebe Allah'a vekil olmaktır. Bu bağlamda namaz kılan herkes, hiç kuşkusuz, imamdır; çünkü insan namazı yalnız kıldığında bile, bir rivayette belirtildiği gibi, melekler onun ardında namaz kılar. Nitekim bir rivayette bu durum belirtilmiştir. İnsan 'Allah kendisini öveni duydu' dediğinde, kendisine ve arkasında bulunanlara Allah'ın kendisini duyduğunu bildirir. Ardından melekler ve orada bulunanlar 'Rabbimiz övgü sana aittir' der; çünkü Allah kulunun diliyle "Allah kendisini öveni duydu" demiştir.

Namazın mertebesinin yüksekliğine ve sahibini nereye götüreceğine bakınız! Öyleyse namazda [Hakkı] görme derecesine ulaşamayan kimse, namazın nihai hedefine ulaşamadığı gibi namaz o kişi için göz aydınlığı olmamıştır; çünkü böyle bir insan, karşılıklı konuştuğu kimseyi görmemiştir. Haktan namazda kendisine gelen hitabı duymadığında ise [Hakkın hitabına] kulak veren olmamıştır. Namazda [Hakkı] görmediği ve [kendisine gelen şeyleri] duymadığı halde, Rabbinin karşısında bulunduğunun bilincine sahip olmayan kimse, kesinlikle namaz kılmış sayılmadığı gibi aynı zamanda böyle bir insan, [Hakka] tanık olarak [hitabını] dinleyenlerden birisi de değildir.

amazon.com.tr'deki Bunuokudunmu dükkanından satın almak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.

Esere İlişkin Diğer Alıntılar


Fusûsu'l-Hikem

İbnü'l Arabî

Baskı Yılı: 2006
Alıntı Sayfası: 106
ISBN: 975-997-072-4

"Haktan başkası" denilen veya 'âlem' diye isimlendirilen şeyin Hak karşısındaki durumu, şahsa göre gölge gibidir. Âlem, Allah'ın gölgesidir ve gölge, varlığın âlemle ilişkilendirilmesinin ta kendisidir; çünkü gölge hiç kuşkusuz duyuda mevcuttur. Fakat gölgenin kendisinde ortaya çıktığı şey varsa, gölge duyuda mevcut olabilir. Gölgenin kendisinde ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest

Fusûsu'l-Hikem

İbnü'l-Arabî (Çeviri ve şerh: Ekrem Demirli)

Baskı Yılı: 2006
Alıntı Sayfası: 484-485
ISBN: 975-997-072-4

Musa ile Harun arasındaki tartışmanın nedeni, Musa'nın Samirî'nin hareketine karşı Harun'un etkisiz kalmasına kızması değildi. Musa'nın kızgınlığı, ağabeyinin bir şeye tapmanın anlamı hakkındaki bilgiziliğinden kaynaklanmıştı. Harun'un gerekçe olarak Ben kavmimi bölmekten endişe ettiğim için onlara bir şey demedim demesi de, Musa'nın kızgınlığın ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest

Fusûsu'l-Hikem

İbnü'l-Arabî (Çeviri ve şerh: Ekrem Demirli)

Baskı Yılı: 2006
Alıntı Sayfası: 287
ISBN: 975-997-072-4

Şit İbranicede 'hibe', 'Allah'ın ihsanı' anlama geldiğinden hareket eden İbnü'l Arabî, Şit'i Allah'ın Âdem'e ilk ihsanı sayar. Bu yönüyle Şit, peygamber olarak Âdem'in takipçisidir ve şarihlerin belirttiğine göre âdem'in iki oğlu Habil ve Kabil'e bedel olarak Allah'ın kendisine bir ihsanıdır. Âdem ile Şit ilişkisini sayıların ilişkisi şeklinde d ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest