ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT
ÜYE GİRİŞİ / ÜYE KAYIT

Fütuhât-ı Mekkiye 2. Cilt

Muhyiddin İbn Arabî (Çev. Ekrem Demirli)

Yayınevi:Litera Yayıncılık
Baskı Yılı:2007
Alıntı Sayfası: 22-23
ISBN: 978-975-6329-26-9
Alıntı Yapan: paradoksal
Okunma Sayısı: 1864
Post

Teheccüde kalkan insanın herkesin bilmediği başka bir durumu daha vardır. Şöyle ki: Teheccüde münacatın meyve ve ilimlerini ancak gece namazı kendisi için nafile ibadet olan kimse derebilir ve elde edebilir. Farz namazları eksik olanın, eksik ibadetleri ise nafilelerin farzlarından tamamlanır. Farzlar teheccüd kılan kulun bütün nafilelerini kapsar ve geride nafile kalmazsa, bu durumda kişi, teheccüd kılan olmadığı gibi nafile badet sahibi de değildir. bu nedenle böyle biri adına nafile ibadetlerin hali, bilgileri ve tecellileri meydana gelmez. Bunu bilmelisin!

Öyleyse teheccüde kalkanın uyuması gözünün hakkı, ibadete kalması ise Rabbinin hakkını vermek içindir. Hakkın ona uykusunda verdiği bilgi ve tecelliler, ibadete kalkmasının ürünü; kalktığında verdiği dinçlik, güç ve bu ikisinin tecelli ve ilimleri ise, uykusunun ürünüdür. Kulun bütün farz amellerindeki durumu böyledir. Teheccüd ehilinin ilimleri, tıpkı bir saç örgüsü gibi, birbirne girmiştir. Onlar böyle girişik olduğu için, nefisler tarafından sevilen ilimlerdir. Sözü edilen girişiklik nedeniyle bu ilimler, yukarı ve aşağı âlemin sırlarını izhar ettiği gibi aynı zamanda fiillere ve tenzihe delalet eden isimleri de izhar eder. Bu durum şu ayette belirtilmiştir: 'Ve ayak ayağa dolanır' (el-Kıyame 75/29).

Yani, dünya işi ahiret işiyle birleşir. Bu meyanda, sadece dünya ve ahiret vardır ve o teheccüdün ortaya çıkardığı 'övülmüş makam'dır. Allah şöyle buyurur: 'Gecenin bir kısmında, sana mahsus bir nafile olmak üzere teheccüde kalk. Umulur ki Rabbin seni övülmüş makama ulaştırır' (el-İsra 17/79). Ayette geçen 'umulur ki' ifadesi, Allah yönünden zorunluluk ifade eder. Övülen makam, övgünün sonuçlarının ait olduğu, yani her türlü övgünün kendisine döndüğü makamdır.

amazon.com.tr'deki Bunuokudunmu dükkanından satın almak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.

Esere İlişkin Diğer Alıntılar


Fütuhât-ı Mekkiye 2. Cilt

Muhyiddin İbn Arabi

Baskı Yılı: 2007
Alıntı Sayfası: 28-29
ISBN: 978-975-6329-26-9

İlimlerdeki eksilmenin sebebine gelirsek, bu konusa iki durum vardır: Bunlar, yaratılışın aslında mizaçtaki kötülük ya da bilgiye ulaştıran güçteki geçici bozulmadır. Yaratılıştaki kötülük değiştirilemez. Hızır (öldürdüğü) çocuk hakkında şöyle demişti: ‘O, kâfir yaratılmıştı.’ Bu husus, yaratılışın aslı bakımından söylenmiştir. Bilgideki eksilme ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest

Fütuhât-ı Mekkiye 2. Cilt

Muhyiddin İbn Arabî (Çev. Ekrem Demirli)

Baskı Yılı: 2007
Alıntı Sayfası: 327
ISBN: 978-975-6329-26-9

Bunun üzerine bu grup (Allah ehli), ilahi haberlerin Hakkın katından getirmiş olduğu şeyleri öğrenmeye çalışmış, zikirlerle, Kur'an okumalarla, algı mahallini mümkünler hakkında düşünmekten boşaltmakla, huzur ve murakebeyle, dış temizliğiyle birlikte meşru sınırlarda durmakla kalplerini cilalamaya koyulmuşlardır. Meşru sınırlar, gözü bakılması y ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest

Fütuhât-ı Mekkiye 2. Cilt

Muhyiddin İbn Arabî (Çev. Ekrem Demirli)

Baskı Yılı: 2007
Alıntı Sayfası: 336-337
ISBN: 978-975-6329-26-9

İnsanın böyle zayıf yaratılmış olması, horluk, yoksunluk, yardım istemi ve Yaratanına muhtaçlık zatının ayrılmaz özelliği olsun diyedir. Yine de insan, aslından ayrılır ve kendisine ilişen güç nedeniyle şaşırıp benlik davası güder, nefsine büyük sıkıntılar karşısında umut verir. Bir bela geldiğinde ise, üzüntünün varlığı nedeniyle korkar, o sıkı ...

Devamı Facebook Twitter Google+ Pinterest