Bilmelisin ki: Nefislerini yaratılış gayelerinden başka şeylerle meşgul eden sıradan insanlar değil de, kurtuluşlarını isteyen mümünilerin seçkinlerinin takip ettiği Allah'a giden yol, dört kısımdır: Dürtüler, çağrılar, ahlâk ve hakikatler. Onları söz konusu çağrılara, dürtülere, hakikaetlere ve ahlâka sevk eden şeyler ise üzerlerine farz kılınmış üç haktır: Allah'ın hakkı, nefislerin hakkı ve yaratıkların hakkı.
Allah'ın onlar üzerindeki hakkı, herhangi bir şeyi ortak koşmadan, kendisine ibadet etmektir. Yaratıklarınki, herhangi bir (şerî) cezanın uygulanmasıyla ilgili şeriat emri olmadıkça, onlara hiçbir şekilde eziyet etmemek, şeriatın yasaklarının dışındaki işlerde imkân ölçüsünde ve kendilerini tercih ederek onlara karşı iyi davranmaktır. Çünkü (Hakkın) maksadına uymanın biricik yolu, şeriatın diliyle ifade edilmiş olmaktır.
Nefislerin hakkı, nefsi kurtuluş ve mutluluğunun bulunduğu yoldan başka bir yola kesinlikle sevk etmemektir. Nefs, kurtuluş ve mutluluğun buunduğu yola girmeye direnirse bunun nedeni, bilgisizlik ve kötü doğadır. Çünkü inatçı nefisleri erdemli huyları kazanmaya taşıyan şey, din ve mertliktir. Dolayısıyla bilgisizlik, dinin zıddıdır. Çünkü din ilim demektir. Kötü doğa ise mertliğin zıddıdır.