Tasavvuf hakkında Müslümanlar arasında ciddi görüş ayrılıkları vardır; bu kadar ihtilafın olduğu bir alanda konuşmak ve yazı yazmak çetin bir iştir. Bu durum çağdaş tasavvuf araştırmalarında görünür; hemen bütün tasavvuf yazıları açık veya gizli muhataplara karşı 'savunma' amacı taşıyan yazılar haline gelmiştir. Müslümanların bir kısmı -bilhassa Arap coğrafyasında yaşayanları- için tasavvuf bidatlerin kaynağıdır; dini bozmak üzere farklı kültürlerden ortaya çıkan sızmalardan ibarettir. Bu eleştirinin hiç kuşkusuz haklı tarafları vardır; bizzat tasavvuf eserleri bu tarz 'sızmalara' karşı mücadele vermiş, tasavvufu bidatlerden arındırmak için başından beri dikkatli olmuşlardır. Ancak yine de bütün olarak tasavvufu 'bidat' kaynağı saymak veya onu toptan dışlamak insafla ve gerçeklerle bağdaşmaz. Buna mukabil müslümanların bir kısmı için tasavvuf dinin yegane doğru yorumudur. İslam tasavvufta anlatılan hakikatlerdir ve bu din genellikle sufilerin eliyle yayılmıştır. Özellikle günümüzde yaşanan çeşitli sorunlar nedeniyle bu yorum daha da öne çıkartılmıştır. Kuşkusuz bu iddianın haklı tarafları vardır; fakat abartılı kısımları doğru kısımlarından fazladır. Günümüzde sağlıklı bir bakış açısıyla tasavvufu bir zemine yerleştirmek zorundayız; tasavvufun sorunları olduğu kadar İslam mirasına katkıları ve hatta evrensel insanlık kültürüne katkılarını dikkate alarak bir çerçeve ortaya koymak zorundayız.
Esere İlişkin Diğer Alıntılar
İslam Düşüncesi Üzerine
Ekrem Demirli
İslam insanın hakikati 'görme' talebini imkansız saysa bile, buna en yakın hallerden söz ederek, insanın talebini en azından mazur görmüş, ona bir çare sunmuştur. Bunu pratik bir yaklaşım olarak kabul edebiliriz: mutlak hakikati görmese bile, en yakın dereceye ulaşabilmek! Vakıa insan ancak görerek tatmin olacaktır - daha doğrusu görmekle talebi ...
İslam Düşüncesi Üzerine
Ekrem Demirli
İnsanın riyakar olması Allah'ı unutmasından kaynaklanır. Başka bir anlatımla insanın bütün günahları, gerçekte, en büyük günah olan Allah'ı unutmaktan ortaya çıkar. İnsan Allah'ı unuttukça başka varlıklara bel bağlar, onlara umut besler, varlığını onların yardımıyla ayakta tutabileceğini zanneder, gerçekte rakiplerini koruyucusu kabul eder, onla ...
İslam Düşüncesi Üzerine
Ekrem Demirli
'Sahabe nesli'nin ne zaman başladığı belli: İslam'ın davetiyle! Peki ne zaman sona ermiştir? Bu nesil hicri birinci asrın bitimine doğru sona ermekle birlikte etkinliği fetihlerin yayılmaya başlamasıyla azalmıştır. Bizzat sahabe nesli daha sonra tasavvufun mücadelesini vereceği yeni İslam cemiyetinin ortaya çıkardığı sorunlarla karşılaşmıştı. Ze ...
İslam Düşüncesi Üzerine
Ekrem Demirli
Düşünce tarihi -hangi alanda olursa olsun- hakikate kısmen temas etmiş, fakat bütünlüğü bulamamış ekollerle doludur. İbnü'l-Arabi bunu iki kademede ele alır: Birincisi İslam dışındaki insanların hakikatle ilişkisidir. Onlar Müslüman olmasalar bile, yukarıda zikrettiğimiz ilke gereği bir hakikat fikrine sahiptir, mutlaka onlar da hakikate temas e ...