Enes b. Malik'ten (ra.) şöyle rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber, dua ederken ellerini kaldırır, sonra da ellerini yüzüne sürerdi."
Başka bir rivayette ise, "Yüzüne sürmeden ellerini indirmezdi" denilmiştir.
Başka bir rivayette ise, "Sahabesine de bunu emrederdi ve yapılmasını teşvik ederdi" denilmiştir. (Bu hadisi İbn Mâce, "İkame" kitabında 119, "Dua" kitabında ise 130. hadis olarak rivayet etmiştir.)
Hadisin Sırrı ve Mânâlarının İzâhı
Bilinmelidir ki: İnsan, rabbına dua ederken, zâhiren ve bâtınen ona yönelmektedir / teveccüh. Bunun için, duada "huzûr-ı kalp" şart kılınmıştır. Nitekim Hz. Peygamber (as.), "Allah, gafil kişinin duasını kabul etmez"; başka bir rivayette ise, "gafil bir kalbin duasını kabul etmez" buyurmuştur. Üstelik Hz. Peygamber, dua esnasına istenilen şeyi zihinde canlandırmayı / istihdar şart koşmuştur. Bunun için Ali'ye "Allah'ım beni hidâyete ulaştır ve doğrulukta muvaffak kıl" duasını öğrettikten sonra şöyle buyurmuştur: "Hidâyetin ile 'yol hidâyetini', doğruluk ile de müsamahayı zikret."
Çünkü duanın karşılığı/icabet, tasavvura bağlıdır. Binaenaleyh, Hakk'ı en iyi tasavvur eden kimsenin duaları en çok kabul edilen kimsedir. Sahih tasavvur ise, gerçek ilim ve sahih müşâhedeye tabidir.
Bunun için Hz. Peygamber (as.) şöyle buyurmuştur: "Eğer Allah'ı hakkıyla bilseydiniz, duanızla dağlar yerinden oynardı"
(...)
Şu halde, mârifeti olmayan ve duası esnasında herhangi bir şekilde zihninde birşey canlandırmayan/istihdar kimse, Allah'a dua etmiş sayılmaz, bu nedenle de, böyle bir kişinin duasına icabet edilmez.
Bunu anladıktan sonra, şu da bilinmelidir ki: Duada kaldırılan birinci el, kulun zâhiren Allah'a yönelmesine/teveccüh işâret ederken, ikinci el, bâtınen de Allah'a yönelmeye işâret eder; kişinin dili, bütün varlığıyla Allah'a yönelmeyi ifade eder; yüzün meshedilmesi ise, teberrük niyetiyledir ve ruh ile bedeni birleştiren hakîkate dönmeye dikkat çeker. Bu da kişinin Hakkın ilminde ezelî ve ebedî olan ayn-ı sâbitesinden kinayedir: çünkü bir şeyin yüzü, o şeyin hakîkatidir. Yüz de bu hakîkatin mazharıdır.